Efendim, ilk yazımıza bu başlığı vermemizin sebebi hikmeti “başlamanın bitirmenin yarısı olduğu” öğretisidir. Bir şeye başlıyor ise insan harekete geçmiş, davranışa dönüşmüş anlamına gelir. Dolayısıyla “yol alma” süreci başlamıştır.

Efendim, ilk yazımıza bu başlığı vermemizin sebebi hikmeti “başlamanın bitirmenin yarısı olduğu” öğretisidir. Bir şeye başlıyor ise insan harekete geçmiş, davranışa dönüşmüş anlamına gelir. Dolayısıyla “yol alma” süreci başlamıştır. 

“Ya Bismillah” diyerek başlıyoruz yazmaya. En güzelin en güzel kelamı ve selamı ile… “merhabalar” efendim. 

Güzel Alanya’m, Sultan Alaaddin’nin emaneti Alanya’m. Güneşin sıcacık gülümseyerek baktığı yer Alanya’m. Her çeşit ve her renk insanın havasını soluduğu, kaynaştığı, sokaklarda farklı insanlara kucak açan Alanya’m. Yaylaları ile, sahili ile, denizi ile deresi ile, Yeşili ile mavisi ile şehirlerin en güzeli Alanya’m.

Bundan sonra seni yazacağım…

Bazen tarihinden bir kesit, bazen günümüzden bir parça, bazen Kale Yamacında bir aşığın gönlünü açışını, bazen Depe’denaşağı doğru rüzgarla yarışan Gara Cavalı bir yiğidin hayalini yazacağım. 

Bazen Gedevet Yaylasından bir “merhaba” bazen Alara Han’dan bir selam, bazen Güzel Bağdan, Badem Ağacı’ndanbazen Avsallar’dan, bazen de Sedire’deki çiftçi kardeşimin bahçesinden yazacağım. 

Bazen; siyaset, bazen ekonomi, bazen turizm yazacağım. Lakin en çok da aldığımız eğitim, ekmeğimizi yediğimiz bilim olan “psikoloji” yi yazacağım. Çocuk, Ergen, Genç ve Yaşlı psikolojisini yazacağım, dile getirip birilerinin tercümanı olacağım. Yine en çok da Alanya’mızın ve Alanyalılarımızın tercümanı olma maksadıyla yazacağım. 

Daha iki gün evvel bu nazik daveti aldığımda “memleketimiz için her adıma varım, şeref duyarım” diyerek memnuniyetimi dile getirdim. Muradım, kimseyi incitmeden, hor görmeden ve kişiliğine saldırmadan yazmak. Yazarken, bilgiyi merkeze almak, bilgi temelli bir o kadar da olan ile olması gerekenler arasında bağ kurak, köprü olmak için yazacağım.

Alanya’mız için dertlenen insanların olduğunu biliyor, “memleket sevdalısı” insanların varoluş mücadelesini gözlemliyor ve görüyorum. Çünkü “Bir Alanya’mız var” sadece bir slogan değil bir yaşam biçimidir. Çünkü biz biliyoruz ki Alanya’mız dünyanın incisi olsa da Torosların çevrelediği ve bir o kadar da karakterine yansıdığı “Yörük Beyleri”nin diyarıdır. Kendine mahsus bir dili, bir mizacı, bir havası bir yapısı vardır memleketimizin. Bunu anlamanın yolu biraz da anlatmaktan, biraz da yaşamaktan geçer diye düşünüyorum. 

Bundan sonra haftalık okuyucumla dertleşip, hemhal olmak için yazacağım. Yazdıklarımla anlatmaya çalıştığım “bize ait” değerler manzumesini vurgulayacak satırların bir imkân olduğunu düşünerek yazacağım. Meselelerimizi yazacağım, problemlerimizi ve çözüm yollarını yazacağım. Dilimin döndüğü, aklımın yettiği kadar yazacağım. 

Bu vesileyle bana bu imkanı veren, güzel yürekleri ile yazmamı isteyen başkanlarıma, okuyucularıma ve tüm Alanya halkına selam, sevgi ve hürmetlerimi sunarım.

Tekrar merhabalar…