Korona sebebiyle yaşam düzenimizde birçok değişiklikler oldu. Okulda, işte, yolculuklarda, sosyal yaşamlarda veya çeşitli alanlarda bazı kısıtlamalarla karşılaştık. Bu kısıtlamalar içerisinde çok fazla gündemde olmayan ama binlerce kişiyi etkileyen bir detay var: Mezuniyetler.
Eğitim sektörünün çeşitlenmesiyle birlikte günümüzde öğrenciler, anaokulundan itibaren her kademede mezun oluyor. Bunlar içerisinde hem aile hem de öğrenciler için belki de en anlamlısı üniversite mezuniyeti. Ailenin gurur duyması ve çalışma hayatına başlangıç yapılan, tüm duyguların aynı anda yaşandığı tarif edilmez bir an.
Bu sene binlerce aile ve binlerce öğrenci bu duyguyu yaşamaktan eksik kaldı diyebiliriz. Online mezuniyetler yapıldı. Aileler çocuğunun kep atmasına şahit olamadı. Dereceye giremeyen öğrenciler mezun olsa dahi bu organizasyonlara katılamadı veya hiçbir organizasyon olmadan üniversitelere diplomalar alınmaya gidildi.
Hatırlıyorum da mezuniyetlerde annem ağlardı hep. Gurur duyardı. Sadece benim için değil, diğer tüm meslektaşlarım için. 2013 yılında ülke çapında var olan olaylar nedeniyle kısa bir törenle mezun olmuştum. Annem bu duyguyu ilk kez yaşamasına rağmen içinde kalmıştı. Ardından kardeşimin mezuniyetinde tam anlamıyla keyfini çıkardı. Annem töreni izledi, takip etti. Diğer ailelerle sohbet etti, tören bitince kardeşime sarıldı, diplomasına baktı ve en sonunda cübbeyi o da giydi. 
Eğitim süreci içerisinde yaşadıklarımız ve onların şahit olduğu zorlukların bitişi gibiydi adeta. İsmimiz söylendiğinde sahneye çıkışımız, diplomalarımızı alışımız ve ardından “Anne, baba başardım” diyerek ailemizle kucaklaşmalarımız. İşte o an tüm ailenin gurur duyduğu ve duygulandığı bir an. Mutluluk, üzüntü, başlangıç, gurur, zafer, başarı, özgüven…
Elbette bu törenlere sadece öğrenci ve ailesi değil, aynı zamanda öğrencinin anneannesi, babaannesi, dedesi veya diğer yakın akrabaları da şahit olmaktaydı. Torununun meslek sahibi olduğunu gören büyükler mutlulukla birlikte huzur içinde olurlardı. Torunları, yeğenleri, kuzenleri üniversite mezunu olmuştu. Bundan daha büyük bir şey olamazdı onlar için.
Annesini veya babasını kaybetmiş öğrenciler için de ayrı bir anlam taşır mezuniyet günleri. Kazanılan diplomalar hep onlara hediye edilirdi. 
Her haziran ayı geldiğinde birçok aile ve öğrenciyi heyecan kaplar. Her yıl binlerce öğrenci lisans veya ön lisans programlarından mezun oluyor. Fotoğraflar, yolculuklar, akrabalar, arkadaşlar, yemekler, kep atmalar, törenler, imzalar, vedalaşmalar vs. derken bir koşturmaca ve tatlı bir telaş hâkim oluyor. 
İşte bu sene binlerce öğrenci bu tatlı telaşı yaşayamadan meslek hayatlarına geçiş yaptı. Birçok kişi için sadece bir kâğıt parçası olabilen diploma, zor şartlarda okuyan öğrenci ve onların aileleri için oldukça anlamlı oluyor. Mezuniyet sonrası mı? İşte o kısım yaşam sürecinin başka bir başlangıcı.
Aradan geçen yıllar sonrasında diplomama ve mezuniyet fotoğraflarıma tekrar baktım. Ailemin o günkü tatlı telaşını hatırladım. Şimdi yıllar sonrasında ilk günkü heyecanla tekrar söylüyorum: “Anne, baba, kardeşlerim, başardım.’’