Tamam, durmadan konuşup duruyorsun da hep önde görünme diye bir gayret içersindesin de beni dinlersen diyeceklerimi azıcık dinle, başkalarına kulak vermek dinlemek de insan olmaya dahildir...
Bazıları itiraz etse de en azından benim kendi baktığım yerden gördüğüm ve çok üzüldüğüm şeylerin başında gelen, insan olmanın değerlerini bir bir yitirir oluşumuz... Çağın güzel insanlara, merhametli...
Bazıları itiraz etse de en azından benim kendi baktığım yerden gördüğüm ve çok üzüldüğüm şeylerin başında gelen, insan olmanın değerlerini bir bir yitirir oluşumuz... Çağın güzel insanlara merhametli...
Sonunda geldiğimiz yeri anlatmak adına böyle misaller getirmek zorundayım, keşke bu kadar çaresiz olmasaydık keşke aklımızdan geçenleri ya da itiraz etmek istediklerimizi itiraz edebilecek özgür...
İnsanlık nereye gidiyor, insana ne oluyor, neden dünya bu kadar merhametsiz diye kendine soru soranlara ve gözlerinde hüzün taşıyanlara sözüm…
Neden bunları yazıyorsam, kimsenin kimseyi dinlemediği bir zamanda neden yazar ki insan? Neden konuşur, neden ağıt yakar kadınlar duyanının olmayacağını bile bile...
Sorumlusu kim ya da kimler gibi sorular sormayacağım, zaten zamanı değil bazı soruların... Üstelik hangi sorunun cevabını bulabildik “bulabildik mi?” bir ülke ki bazıları Karun gibi zengin, bazıları...
İbrahim söyle onlara, çocukların kadınların annelerin yoksulların en çok kaybettikleri çaresiz kaldıkları, kimi zaman çokça öldükleri öldürüldükleri aç bırakıldıkları şimdilerde, bu kadar yalan söylem...
Elbette can sıkıcı sözler etmeye çalıştığım bunu biliyorum... Ama yine biliyorum gerçekleri söylemek de insanlığa dahildir... Evet, kimse üstüne alınmıyor doğru, ama yaşadığımız zamandan ya da çağdan...
Biraz konuşalım mı, konuşalım gönlün razı gelirse tamam derse, mesela günde kaç kez kendinle göz göze geliyorsun kendinle, kaç kere bile isteye bakıyorsun gökyüzüne? Gökyüzünün sana göz kırptığı oluy...