Birileri kızmasın diye, başka birileri üzülmesin diye, ya da delinin biri demelerinden Çekindiğimiz için söylenmesi gereken bazı sözleri söylemez olduk

Söylemez olduk, acısız günlerimiz geçmiyor diye ve söyleyemez olduk acıyan yerlerimizi kimselere...

Hele ülkeyi idare edenlere kentlerin sorumlularına, hatta camide imama mahallede muhtara...

(sahi bu muhtar kardeşler ne iş yaparlar?)

Anlatılan destanlara inanmak zorunda bırakıldık çoğu zaman...

Masallar hikâyeler de öyle...

Çok konuştular çok masal anlattılar da, hiçbir halkın yoksulların yaşlıların kadınların kızların acısını azaltmadı...

Bunu bile söyletmediler...

Öyle bir zaman ki...

Kimsenin umurunda değil çoğu haksızlık adaletsizlik, arka sokaklarda çekilen...

Nerdeyse kimseleri rahatsız etmiyor insanlığın yok oluşu ormanların yok oluşu dağların beyazlar tarafından işgal edilişi, kimi evlerden çığlık yükselişi...

Evet, kimseleri, camide imamım okulda öğretmenin şehirde gazetecilerin yazarların, âlemin keyfi yerinde genel anlam da...

Söyler dersek, mesela imam kardeşlerin çoğu, çoğu gazeteci yazar arkadaşların, bana dokunmayan bin yaşasın derler gibi...

Bu arada söylemiş olalım aslında yılanlar en masum canlılardır diye yazar çoğu belgesellerde sen onun kuyruğuna basmadıkça zarar vermez denir...

İnsanın insana çok zarar verdiği yeni bir çağ, insanın insana hainlik yaptığı hakkını gasp ettiği ezilmesine sevindiği... Ve asla anlatılmıyor camilerde bunlar...

Bilerek kimselerin diyorum, kendi yürekleri ile yalnız kalmak zorunda olan iyiler, merhamet sahipleri insaf sahipleri anlar beni diye düşünüyorum...

Binlerce kez taşlansam da, bunları yazıp söylemekten geri kalmayacağım efendiler...

Düzenin çok bozuk olduğunu, herkese eşit olmadığını adaletin ekmeğin suyun...

Hepiniz görüyorsunuz, çokları makam sahipleri yetki sahipleri ve beyaz adamlar dinden söz edenler; hiç biri yaşanan olumsuzluklardan etkilenmiyorlar, alınmıyorlar...

Benim inandığım dinde bu anlayışa yer yok...

Kısaca sözü uzatmaz dersek, o meşhur sözü diyeceğim, elbette canı sıkılacak bazılarının...

Denir ki "dünyada açlık çeken tek bir çocuk bile olduğu müddetçe, her türlü servet çalıntıdır"

Bunları söylemeyen din Tanrıya ait değildir, anlatabildim mi insan kardeşim, yoksa sende mi, benim sofram dolsun da, bana ne başkalarından diyenlerden mi oldun?

Çok mu acımasız?

Eğer yaşadığın şehirde mahallede sokakta " bir çocuk bir insan yaşlı veya yetim" açsa, sahip olduğun servet en hafif deyimle sorunludur dersem, ne dersin?

Evet, evet kendi ülkesinde ekmek bulmakta adalet bulmakta bir barınağa sahip olmakta zorlanlar canı yananlar için de “kardeşlikten söz eder” benim inandığım din...

Umarım anlatabildim...