06 Şubat 2023 günü saat 04.17’yi gösterdiğinde; ülkemizde kara, kapkara bir an yaşandı. Depremde; Kahramanmaraş, Adıyaman, Kilis, Diyarbakır, Gaziantep, Osmaniye, Şanlıurfa, Adana, Elazığ, Malatya ve Hatay illerimizde caddeler, sokaklar; birbirine karışmış, binalar yerle bir olmuştu. Bu deprem; en acı olaylardan birisi olarak hafızamızdan çıkmayacak.

Depremde hayatını kaybedenlere; Allah rahmet eylesin, yakınlarına sabır versin. Dile kolay 11 il etkilendi, 53 binden fazla vatandaşımızı kaybettik, aslında tüm insanlarımız etkilendi. Akrabalık bağı olan, olmayan herkes bir şekilde gönlü, kalbi ile oralardaydı.

Devletimizin kaynakları seferber edildi. Resmi kurumlar, yerel idareler, özel şirketler, hayırseverler, gönüllüler, halkımız herkes elinden geleni yapmaya çalıştı. Yaralar sarıldı, sarılmaya da devam ediyor.

Doğal afetler ve kazaların; insanlarımızın korkulu rüyası olmaması, bundan sonra daha az zarar görmesi için ne yapılmalı;

Bursa Kartal Kaya’da otel yangını, Konya’da bina çökmesi ve diğer bazı yerlerde çıkan yangınlar, bina çökmeleri sonucunda; yapılan denetimlerden kamuya yansıyanlar gösteriyor ki; bazı binalarımız dayanıklı değil ya da herhangi bir olumsuz durumda; insanlarımızın kurtulma planları göz ardı edilmiş.

Denetimlerle; oteller mühürleniyor, işyerleri kapatılıyor, eksikler gideriliyor. Bunlar güzel ve umut verici gelişmeler. Keşke bu uygulamalar yaşanan üzücü olayların arkasından yapılmak yerine; sürekliliği olsa, herkes sorumluluk ve yükümlülüklerine riayet etse de, insanlarımız; daha güvenli yaşasa, daha az zarar görse.

Talihsiz olayların arkasından; bilim adamları, yetkililer, olayın mağdurları ve halkımız tarafından hep konuşulur. Sebepleri, hatalar, ihmaller, yapılanlar, yapılmayanlar eleştirilir, değerlendirilir.

Depremle ilgili bilim adamlarının açıklamalarında; fay hatlarının bulunduğu bölgelerde yapılaşmaların mevcut olduğu anlatılmaktadır.

Tekrar aynı faciaları yaşamamak için; tehlikeli alanların boşaltılıp, güvenli yaşam alanlarının inşası planları yapılmalı, dayanıksız yapılara izin verilmemeli.

Ülkemizde en büyük görev de; yetkililer, etkililer ve görevlilere, işletme sahiplerine düşmektedir. Herkes görevini eksiksiz ve kurallara uygun şekilde yapsa; denetimlerde adam kayırmaca, menfaat temini için göz yummalar ve usulsüzlükler olmasa; her şey daha güzel olmaz mı?

Ama vakit geçti dememeli, yaşam devam ediyor.

O günler bir daha yaşanmasın diyorsak eğer; herkes doğrunun yanında olsun, kurallara uyulsun, denetimlerin sürekliliği olsun, yanlışa geçit verilmesin.

İnsanlar, insanların hatası yüzünden ölmesin.