Bizi günlük rutinden uzaklaştırıp arada bir yapılan şeyler hayatımıza renk katar, değiştirir içimizi…

Arada bir yapılan tatil bizi hayatın keşmekeşinden uzaklaştırıp bambaşka dünyalarla buluşturur. Tatilin yalnız olanı kendinle kurduğun bağı güçlendirip kafanı dinlemeyi sağlarken aile ya da arkadaş ile gidilen tatilde anılar birikir, o anıları ileride anımsar, tatile tekrar yeniden gitmiş gibi yaşar, duygulanır, eğleniriz. İnsan en çok da tatilde tanımaz mı birbirini...

Arada bir yapılan arkadaş dertleşmesi ne güzel şeydir. Empati kurabilmek, karşısındakini dinleme meziyeti gösterebilmek, yargısız, egosuz, nasihat vermeye çalışmadan, onun duygularını dinleyip anlamak ve de anlatabilmek karşılıklı kurulan bağların en güzellerindendir. 

Arada bir yapılan stil değişikliği yaşamımızı, canlandırır. Her gün giydiğimiz siyahlardan, grilerden bizi uzaklaştıran kırmızılar, maviler, turuncular hayatımızı gökkuşağına çevirir... Her gün yaptığımız saç modellerinden bizi ayrı tutan bukleler ve bu değişiklik karşısında duyulan sıcak iltifatlar ne güzel olur. İltifatın sadece duyulanı değil, söyleneni de çok güzel değil midir? Az tanıdığımız birine bile güzel bir şey söylediğimizde yüzünde gördüğümüz değişim ve mutluluk bize de yansır. Sadece hastalıklar değil, mutluluklar ve iyilikler de bulaşıcıdır. İnsanın karşısından duyduğu güzel bir söz gününün iyi geçmesini sağladığı gibi, domino taşı gibi diğer insanları da etkiler, bütünleştirir bizleri...

Peki rutinler sıkıcı mıdır? Tabii ki değildir. Rutinler bizim ana çatımızdır. Hep derim ilerde lüks olarak görebileceğimiz şeylerin yokluğunda kalmayalım diye. Her gün konuşmak, uyumak, ayaklarımızı yere basarak şükür duygusu ile uyanmak, kendi yemeğimizi hazırlamak, temizliğimizi yapabilmek... Velhasıl hayatımızı devam ettirebilmek adına kendi işlerimizi kendimiz yapabildiğimiz sürece çok da fark edemediğimiz güzelliklerdir. Ta ki en ufak bir eksiklikte, herhangi bir rutinimizden geri kalana kadar bunun kıymetini anlayamıyoruz. Bedensel aynılıkların yanı sıra çevresel aynılıklar da güzeldir. Kendi evimizden geçerken oraya bir yabancı yer gibi bakabilmek ve daha sonra bizim olduğunu düşünüp yeniden, yeniden sahip olduklarımızla mutu olabilmek ne de iyi gelir hayatımıza.

Rutine çok ufak örnek vermek gerekirse televizyonda en sevdiğiniz diziyi izlemeyi iple çekerken, bir anda o kanalın çekmediğini ya da elektriğin gittiğini düşünün. Bu olay bizi biraz da olsa mutsuz etmez mi... İşte o zaman anlarız ki rutinler aslında güzeldir.

Yaşam boyu, bazı rutinler hep aynı kalsın, hayatımıza renk katacak bazı değişiklikler arada bir olsun temennisi ile sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın.