Zeytin denilince akla ilk gelen tabii ki Akdeniz toprakları oluyor. Bizim şansımız ise bu topraklarda yaşamak olsa gerek. Zeytin ağacı ortalama 300-400 sene arası yaşayabilmekte. Bu sayede ağaç ne kadar yaşlı ise verim düşmekte lakin kalite bir o kadar artmakta. Günümüzde bu topraklarda 2000 yıllık zeytin ağaçları tespit edilmiş. Hala meyve veriyor olup maddi açıdan da getiri sağlıyor.

Zeytin bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Doğal lif kaynağı olduğundan virüslerle savaşmamızda büyük bir role sahip. Halihazırda kabızlık sorunu yaşayanlara, vücudunu şekillendirmek isteyenlere, ağrıya sızıya, vücuttaki morluklara, ödemlere vs. çok iyi geldiği kanıtlanmış.

Yemeklerde zeytinyağı kullanan ülkelerde kalp krizi ve kanser oranı ciddi anlamda düşük görülüyormuş. Sebebinin zeytinyağı kullanımı ile doğru orantılı olduğu kanıtlanmış. Şimdi ekim ayı tam zamanı. Zeytinin hasat dönemi. Ülkemizde Ege başta olmak üzere Akdeniz’de de iyi yetişmekte. Kaliteli farklı cinslerde zeytin çıkmakta. Sofralarımızdan eksik etmeyeceğimiz zeytini meyve ve yağ olarak tüketebiliriz. 
Kuran-ı Kerim’de bile kaç yerde ayet olarak geçiyor. Mucizevi olan zeytin bizim topraklarımızda bolca yetişiyor.

Devlet son yıllarda boş duran tarım arazilerini belli yıllığına şahıslara kiralıyor lakin şartı var. İçerisine iklim müsaitse zeytin ekme şartı koyuyor. Bu verimli toprakları korumamız lazım. Bunu da en iyi zeytin fidanı dikerek elde edebiliriz. Şanslı topraklarda yaşıyoruz. Ülkemizde birçok sebze meyve yetişmekte ve faydalanmaktayız. Sağlığımızı korumak ve idame ettirmek için bol zeytin ve yağını tüketelim. Sağlıklı günler dilerim