Malum aralık ayı içindeyiz. 10 Aralık literatürde kağıt üzerinde Dünya İnsan Hakları Günü!!

Tam da bugünlerde, tam da kutlama haftasında İsrail ve Filistin’de ölen binlerce masum insandan bahsetmeliyiz. Savaşın her türlüsü dünya var olduğu günden bu yana hiç kimseye fayda sağlamamıştır. İnsanın insana üstünlüğü olamaz. Siyahın beyaza, beyazın siyaha olmadığı gibi…

  Binlerce ihtiyar, genç, kadın, çocuk demeden vuruyorlar. Siyasi anlaşmazlığın bedelini masum siviller, yani Allah’ın dünyaya beşer sıfatıyla insan olarak gönderdiği bu masumlar ödüyor.

2. Dünya Savaşı’ndan sonra Birleşmiş Millletler’e mensup devletler insan vasıflarının zamanla kaybolmaması için düzenlenmiş bir beyanname ile insan hakları evrensel beyannamesini kayıt altına alıp resmileştirdiler.

İnsan beşerdir şaşar lakin bunu o vasfa sahip kişileri yok etme, soykırıma uğratma, silahla, bombayla çoluk çocuk demeden katletme taktiği olmamalı. Her bireyin yaşama hakkı vardır. Her bireyin nefes alma hakki vardır. Manen her bireyin birbirinde hakkı vardır. 

Artık savaşla değil, barışla anılan bir Ortadoğu olmasını istiyoruz. En büyük kıyım bu coğrafyada. Mesela bunun önüne geçebilmek için tekrar bir dünya savaşına gerek yok. Vicdanını hür bırak zaten otomatik olarak çözülür. Kalın sağlıcakla…