Yapılan araştırmalar, dünyanın her yerinde insanların %50’sinin yaşamlarının bir döneminde uykusuzluk çektiğini göstermektedir. Türkiye nüfusunun %22’sinin uyku bozukluğu yaşadığı saptanmıştır. Bunların %50’si uykuya dalma, %44’ü uykuyu sürdürme güçlüğü, %6’sı da hiç uyuyamamaktan şikayet etmişlerdir. Uyku sorunu kadınlarda, yaşlılarda ve günlük yaşam içinde pek çok güçlük çeken insanlarda daha sık görülmektedir. Yaşam enerjisini ve kalitesini düşüren bu durum, bazen yerleşerek kalıcı hale dönüşebilir.

Kişiyi uyaran ve tetikleyen her türlü etken, bir neden olabilir.
1- Alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, yüksek tansiyon ilaçları ve antidepresanlar, amfetamin, kafein türevleri,
2- Psikolojik etkenler: Kişi kaygılı bir durumda ise stres, gerginlik ve endişe uykuya dalmayı geciktirebilir. Bazen uykuyu, zamanı boşa harcamak, kişinin kendi üzerindeki denetimini kaybetmesi, çevreyi kontrol edememe ve hatta ölüm gibi tanımlayarak da uyku bozukluğu oluşmaktadır.

Tedavi konulan tanıya göre yapılmaktadır.
1- Uykunun düzenlenmesi. Uyanıldığı zaman yatakta biraz daha kalmak isteğinden vazgeçip hemen kalkmak
2- Uyku ritminin düzenlenmesi için her sabah belli bir saatte kalkmak
3- Aç karınla veya hemen yemek yedikten sonra yatmamak
4- Ses, ışık, ısı, nem ve alerji oluşturabilecek (Halı, postlar, toz v.s.) durumlarla ilgili önlem alınmış ve düzenlenmiş bir uyuma odası
5- Spor yapmak ve gevşemek                                                                                                                                  6- Kolalı içecekler, alkol, kafeinli, uyaran içkilerden uzak durmak
7- Gündüzleri uyunuyorsa, bunu kaldırmak
8- Yatakta uyumaya çalışmayarak kitap okuma, müzik dinleyerek gevşemeye çalışmak
9- Bütün bu önlemlere rağmen hala uykusuzluk sürüyorsa, bir doktor kontrolünde uyku veren bitki çayları veya sedatif etkili ilaçlar ve hipnotikler kullanılabilir.

      Bu tarz ilaçların uzman bir doktor kontrolünde alınması önemlidir; çünkü alışkanlık ve bağımlılık yapabilirler.  Bazen uyku kısaltma tedavisi uygulanmaktadır. Kişinin iyice uykusu gelmeden yatmasına izin verilmez. Ertesi gün, akşam az uyuduğu için gündüz uyumak isterse buna da izin verilmeyerek, uyku ritmi düzenlenmeye çalışılır. Uyku Bozukluğu çeken kişiler Psikoterapötik yaklaşımla yardım alabilirler.

   Girişimi destekleyici, öfke ve kızgınlığın sağaltımı, çatışmaların seçimlerle çözümlenmesi ile psikoterapiden yararlanabilirler.