Seni bilmem ama ben çok üzgünüm AHUCAN... Ülkemiz adına kendimiz adına üzgünüm, çünkü şimdilerde insanın ne istediği neyi elde etmek için uğraştığı tam anlaşılır değil...

Gözleri boşluğa bakan ırmaklar gibi, nereye niçin baktığımız belli değil... Ama hep birlikte bir acayip olduk...

Kimisi çok gamlı, gamsız kimisi hepsi bir boşlukta...

Kimin ne istediği beli değil hayattan, ama durmadan bir koşuşturmaca durmadan bir kavga ve kapmaca...

Evet, bilerek kapmaca dedim, kapsın da nasıl kaparsa kapsın düşüncesinde günümü insanı insanı... Dinlisi dinsizi zengini fakiri okumuşu okumamışı, haram helal demeden hep bir kapmaca yarışındalar... Ve en çokta en varsıl en zenginler bu yarışta ve siyaset insanları din adına ahkâm kesenler...

Hepsi daha çok dünyalık biriktirme para servet biriktirme yarışında, aslında bunun böyle olduğu şehir ahalisi tarafından da bilinen bir gerçek...

Karşılığını daha çok almadan kimse bir şey yapmıyor günümüzde, sen bakma onların halkım ey halkım deyip durduklarına, hizmet için varız deyip durduklarına...

Onların hizmet dedikleri başka başka şeyler... Onlar hep bizim olsun diyenler bizim şanımız yücelsin bizim servetimiz diyenler çoğu, bunu sende biliyorsun AHUCAN, bunu şehrin bütün insanları biliyor... Ama bilmezden gelmek işlerine geliyor, nasıl bu hale gelindiyse halk olarak insanlar olarak bizde ikiyüzlü davranmayı Tanrının buyruğu haline getirdik...

Hani denir ya, iğneyi önce kendine batır, sonra çuvaldızı başkasına, kendimize iğne batırmak benim sözlerim Alınma AHUCAN...

Kent ahalisi ile konuş onlar da alınmasınlar, böyle demez böyle yazıp söylemezsek gerçekleri daha çok görmezden geleceğiz insanlar olarak... Partiler dini cemaatler guruplar kendi peşlerine takılmamızı istiyorlar, kendi yalanlarına alkış tutmasını destek vermesini istiyorlar ahalinin...

Ama insana selam nasılsın bile demiyorlar, çıkarlarına uygun değilse... Gözlerine bakmıyorlar insanların, çay ocaklarına oturmuyorlar, Belediye arabalarına binmiyorlar...

Neyse AHUCAN/belki ben yanlış şeyler düşlüyorum dur... Belki benim bildiklerim yanlıştır, belki rüzgâr vurmuştur gözlerime... Ama yinede sevmeye devam edeceğim at arabası ile kâğıt toplayan adamları...

Çünkü onların kazançlarının daha helal daha kutsal olduğuna her zaman inandım...

Bende bir acayip adam oldum AHUCAN...