Turizm denilince akla ilk gelen 3 şehirden biridir Alanya. Denizi, güneşi ve Selçuklu yadigarı tarihçesiyle bulunmaz bir şehirdir. Alanya’da turizmi yan dal olarak desteklemek amacıyla 90’ların başında bazı adımlar atıldı. Bunlardan birisi de uluslararası düzeyde yapılan triatlon yarışlarıydı. O dönemde dünya televizyonları kendi vatandaşları da yarışmada olduğu için canlı olarak sunduğu bu yarışlar Alanya ve halkına ciddi faydası olan organizasyonlardı.

O dönem okullar tatil edilir, öğrenciler Atatürk Caddesi ve iskele üzerinde eli bayraklı yol boyu alkış tufanıyla yarışmacılara destek olurdu. Hem kalabalık hem de görsel bir şölen olurdu. 1991 yılında ilk kez Alanya Kaymakamı Lütfi Yiğenoğlu ve dönemin Alanya Belediye Başkanı Cengiz Aydoğan’ın büyük katkılarıyla bu organizasyon yıllarca devam etti. Son 10 senedir popülerliğini kaybetti, sıradanlaştı. Yapılıyor ama biz bittikten sonra haberimiz oluyor, heyecanı kalmadı.

Tam bu sırada imdada 2010’larda Alanya’nın evladı Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu yetişti. ‘Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’ mayıs ayını canlandırdı şehirde. Bir heyecan oluşturdu. Yine tüm dünyada canlı yayınlanan bir organizasyonla ciddi bir Alanya tanıtımı yapılmış oldu. Yarış bazen Alanya’da başladı bazen Alanya’da bitti. Başında ve sonunda mutlaka Alanya vardı. 2-3 gün TRT’nin canlı yayınıyla Feyzi Açıkalın’ın Alanya’yı ön plana çıkaran değerli anlatımı ve yorumlarıyla yıllarca devam etti. Lakin birkaç senedir hem federasyon başkanının değişmesi hem camia içindeki siyasi dengesizlik hem de yarışın aynı triatlon gibi sıradanlaştığı bir duruma gelindi. Maalesef etaplar bile artık Alanya’ya verilmiyor.

Hem triatlon hem de Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun bizlere kattığı önemli iki şey daha var: Pedal çevirip gezerek bir insan nasıl mutlu olabileceğini ve bu tarz organizasyonlarda ben değil, biz olursak nasıl başarı sağlanabileceğini görmüş olduk. 

Nisan ve mayıs ayları Alanya ve esnafı için çok değerli. Yeni bir oluşumla beyin fırtınası yaparak sporu ön plana çıkarıp bu hava, deniz, kum, güneş, tarih hepsinden faydalanmamız lazım.