Sağlık Bakanlığı tam anlamıyla sivil ve siyasi olmayan bir yönetici ve iş adamı bakanla ülkede bir şeyler yapmaya başlayacakları zaman kucaklarında nur topu!! gibi bir Korona virüs buldu. Olmayası, akla gelmeyen, hesap edilmeyen bir şeydi. Düşünmeye, denemeye fırsat yoktu. Virüs aldı başını gidiyordu ve bakan bey bir mart ayı sonu akşam titrek bir sesle basın açıklaması yaptı dedi ki: "Maalesef bir hastamızı kaybetmenin derin hüznü içindeyim." İşte o zamandan bu zamana 5000 vefat haberi aldık. Virüs hem ekonomik hem de psikolojik anlamda bizi eve hapsetti. Haziran ayı başından bu yana normalleşme adı altında birçok düzenleme yapıldı. Yasakların birçoğu kalktı ama virüs hala bizimle. Yolda, sokakta, her yerde tedbir almak şart. Alınan bu tedbir ve yasaklar halkı ziyadesiyle mutlu etti ve sonuçları gayet başarılıydı. Lâkin bu süreçte hoşuma gitmeyen bir şey var. Sayın bakanın her akşam tweet atıp, televizyonlardan alenen yayınladığı günlük Z raporu verir gibi vaka ve ölüm haberleri artık hem psikolojik hem de ekonomik kaygıyı artırıyor. Virüs maalesef bitmiyor, azalmıyor, dalgalı seyir izliyor 

Seyahat, tatil, alışveriş, piknik planı yapan, hatta ve hatta aynı şehirde ailesini, anasını, babasını görmeye gidecek olanlar bile bu tabloya göre hareket eder oldu. Bu da ekonomik döngünün önünü kesiyor. Virüsle ilgili açıklamalar haftada bir ya da 15 günde bir yapılabilir. Yoksa günlük olarak yapılan açıklamaların ekonomik anlamda zarar verdiği kanaatindeyim. İnsanlar her yapacağı planı erteliyor. Katkı sağlamaktan vazgeçiyor. Akşamları saatlerce süren pandemi haberleri, Avrupa’yı kasıp kavuran ölüm haberleri, Amerika’daki hastane ve ölüm haberleri…

Virüs bitmedi ve yakın zamanda bitmeyecek gibi. Tedbirli olup sosyal mesafe ve maske kuralına göre yaşamasını öğreneceğiz ama artık şu kadar ölü, bu kadar vaka, bilmem ne kadar artmış, ne kadar düşmüş bunlara takılmadan ve dediğim gibi ülkemizdeki vakalardan haberimiz olmadan tedbirle yaşamasını öğreneceğiz. Sağlıkla kalın.