Artık bu konuda bilgi sahibi olmayanımız yoktur aramızda... Hazreti Ömer’in adaletinden, onun yeryüzüne yayılan adalet anlayışından söz etmek istiyorum, anlatabildiğim kadarıyla...

 Zira dünyanın her bölgesinde, hatta her toplumunda Hazreti Ömer’in adaletinden söz ediliyor... Mesela bizde camilerde her zaman özellikle Cuma günü edilen vaazlarda, okunan hutbelerde Hazreti Ömer’in adaletinden söz edilir...

Ve ne zaman onun adaletinden söz edilse bir daha hayranlık duyarız Ömer’e...

Diyorum ki, acaba gerçekten Ömer gibi bir idareci, onun adaleti gibi bir adalet istiyor muyuz, öyle içten ve samimi?

İstemiyor sak bu insanın ikiyüzlü davranışlar sergilemesi değil midir? İnsan önce adaleti kendi hayatında sergilemezse, adalet istemenin ne önemi kalır, o zaman?

Neyse çok uzatmadan...

Hazreti Ömer Halife seçilince "Ben bir hata yaparsam ne yaparsınız?" diye soruyor Cuma hutbesinde sahabeye, bugüne göre ahaliye... 

Hatırlayalım ne diyor sahabe "Sen hata edersen seni kılıcımızla düzeltiriz, ey Müminlerin Emir’i... Bu sözü bu güne taşırsak, iması bile acımasız gibi görünüyor belki...

Yine hatırlayalım, boşanmayı seçen kadınlara verilen Meir’i fazla bulduğunu söyleyen Halife Ömer’i uyaran o yaşlı kadını...

Senin diyor Ömer’e, senin bu uyarılar kendi fikrin mi, yoksa herhangi bir ayete mi dayanıyorsun?

Eğer senin kendi düşüncen ise, asla onu kabul etmeyeceğiz... Ömer’i uyaran  o kadını bugün düşünün,sesi çıkar mı?

Çıkmıyorsa, çıkaramıyorsa neden?

Sözde yirminci yüzyılda kadınları camiye sokmamak için, yüzlerce bahane bulur olduk... Nerdeyse camileri kadınlara yasaklayan bir toplum haline geldik, bunun nedeni niçini i suçlusu yok mu?

Artık "ne ben bir hata edersem ne yaparsınız diye soran var, ne seni şöyle şöyle ikaz ederiz diyen” bilge insanlar...

Ne tahammülü var kimsenin kimseye...

Sıradan bir vatandaşın bir ihtiyaç sahibinin kentin Belediye Başkanına Kaymakamına ve daha başka yetkililerine ulaşması imkân dâhilinde değil... Ama sözde her şeyin güzel gösterildiği bir ülke, bir şehir, bir sistem...

Ama öyle değil...

Birbirimizi nasıl kandırırız numarası herkesin kullandığı... Kısacası günümüzde adaletten adalete sahip olmak, tatlı bir masal gibi, oda okuyanın okumasına bağlı...

Yöneticiler ile halkın arasındaki mesafe aşılır gibi değil, bari birbirimizi daha çok kandırmayalım...

Ömer gibi olmak, herkesin harcı değil... Aslında biz de, bizi idare edenlerin Ömer olmasını istemiyoruz...