Yazması acı ama kendilerini Tanrın eli oğlu kızı sananlar, fıkralarını anlatmaya devam ediyorlar, ne fıkralar ne fıkralar...
Yani sevgilim yeni bir şey yok anlatacak şehirde hatta ülkede... Yaraları olanlar yaralarını saracak insan aramaya devam ediyorlar, yarası olmayanlar kendilerince mutlular...
Yinede yazayım mesela bu sabah kentin Belediye Başkanı yeni alınan bir traktöre binip resim çektirmiş gazetecilerin alkışları arasında...
Onlar neden alkışladılar yemin olsun anlamadım, ama ben bir anlam çıkaramadım...
Gerçi gazeteci pek çoğunun işi oldu güç makam sahibini alkışlamak... 
***
Her sabah akşam en pahalı makam arabası ile makamına gelip giden kişi neden biner traktöre resim çektirmek için, sorsak soracak kimseler yok... 
Biliyor musun sadece on dakika süren şovlar, on dakika...
Gerçekten anlamaz oldum ben siyasetçilerin bazen ne yapmak istediklerini...
***
Mesela hala sevmeyi beceremedi şehir ahalisi Ortadoğulu insanlarını, Suriyelileri İranlıları ama baş tacı İsrailliler Ruslar özellikle Ukraynalılar...
Ukraynalı kadınları ayrı bir seviyor kimi kentliler,  yine mesela Müslüman ağabeylerin oğulları...
*** 
Evet, tekrar esersem fıkra anlatıcıları devam ediyorlar anlatmaya çoğu siyaset adına anlatılan fıkralar... Eskiden masal gibi hikâye gibi şeylerdi anlatılanlar, ama artık ne masalları kaldı ne hikâyeleri...
Biliyor musun? İnsanlar da inanmaya devam ediyorlar anlatılan fıkraların doğru olduğuna... İnsanları anlamak da zorlaştı artık...
***
Üzgününüm çok üzgünüm, yinede duymasın kentin müftüsü...
En çok fıkra camilerde konferans salonlarında derneklerde vakıflarda benzer yerlerde anlatılır oldu...
Kitaplar fıkralar ile dolu, ölü şiirler gibi sokaklar...
Kimse kimsenin gözüne bakmaz oldu, tutmaz oldu kimse kimsenin kalbinden...
Taşınmak istese taşınacak gitmek istese gidecek yer yok kentin yoksulları için...
Ne kentin müftüsünün umurunda ne Kaymakamının nede anlı şanlı Belediye Başkanın...
***
Kimsenin keyfini kaçırmak değil muradım, dayanabilseydim susardım yemin olsun...
Ama susulacak gibi şeyler değil gördüklerimiz duyduklarımız...
Ne zaman soluk alsam canım çıkacak gibi oluyor, kime söyleyelim bunun böyle olduğunu sence?
Gidişattan korkuyorum, korkuyorum ülkenin gidişatından, şehirlerin daha çok yağmalanması düşüyor aklıma, deliriyorum...
Kimsenin umurunda olmayacak delirenler...
***
Neyse sevgilim
Benim için olsun sokağa çık  "bugün yalan söyledin mi?" diye insanlara sor... Olur ya yalan söylemedik birine rastlarsan tut elinden bir çay söyle, benden söz et çekinme...
İyi bir adam de, dersen ya da deme önemli değil...
Ama unutma hiç yalan söylemeyen insanlara siyasetçilere din anlatıcılarına ihtiyacı var ülkemizin ve şehirlerin...
Farkındayım yine çok gürültü ettim...

Mehmet KAYA