Bütün kutsal metinlerde durmadan anlatıla geldi... Aziz Kitap Kuran baştan sona iyilikten, güzel işler yapmaktan söz eder, ama duyanlar için... Duymak istemeyenler hiçbir zaman duymak istemediler zaten... 
İçimizden çok az kişi kulak verdi Rahmana ve Onun kitabına... Çoğumuz Peygamberi çoktan çıkardık hayatımızdan...
Çünkü O bize her daim iyilikten iyi olmaktan insanları sevmekten yolda kalmışlara sahip çıkmaktan,açları doyurmaktan söz etti...Bunların her birinin yaşadığın yeri yaşadığın şehirleri güzelleştirmek olduğunu söyledi...
Oysa her Peygamber birer elçiydi birer önderdi insanlar için... Hazreti Muhammed insanlık için büyük bir önderdi, unuttuk Onun önder olduğunu ve kendimize başka önderler edindik...
Pek çoğumuz partimizin cemaatimizin tarikatımızın gurubumuzun, liderlerini önder diye kutsadık... Oysa onlar da bizim gibi birer insandı, onları çok öncelemenin bir manası yoktu, ama önceledik...
Particilik cemaatçilik gurupçuluk insanımızı zehirlemekten, insanlar arasına duvar örmekten başka bir işe yaramadı... 
Nemi demek istiyorum? Tercihlerimizi yanlış kullandık... Belki de çoğumuzun işine böyle olmak geldi...
Kendi çıkarımızı çok fazla önemsemenin bizi getirdiği yer burası...
İnanmadığımız halde inanır gibi yaptı pek çoğumuz... Çoğumuz camilere girerken bankalara girer gibi davrandık...
Şimdilik farkında olmasak da, çok yazık etti insan kendine... Yaşadığımız şehirlere, terk ettiğimiz köylerimize zeytin ağaçlarına narinciye ağaçlarına ve kuşlara yazık ettik...
Sahi ne için neden toprağın kıymetini bilmez olduk, herkes bir sorsun kendine... Hayatımızda yok olup giden,  yok olup giden her hayrın her iyiliğin yok olmasında payımız var, varsın kimse kabul etmesin...
 Yaptığımız görgüsüz işlerin suçunu sahiplenenler olduk... Mesela hiç gerek yokken şehirde oturup “param var diye” köyüne üç katlı beş katlı evler yaptıranlar, benim yanımda görgüsüzler ve şımarıklar...
Bazen iyi ki ölüm var diye teselli ediyor insan... İyi ki ölüm var, yoksa bu görgüsüzlerin önüne hiç geçilmeyecek...
Bilelim diye söylüyor, bilelim diye yazıyorum... Yani yangının ortasında kaldık kardeşlerim demek gibi bir şey bu...
Yangının tam ortasında kaldık, bu gün sokaklar caddeler yaşanmaz hale geldiyse getirildiyse, önce kendi tercihlerimizi sorgulamamız gerek...
İnsanın kendi eseri şikâyetçi olduğu her şey...
Selam olsun iyilere, iyilikten söz edenlere, bulundukları yerleri güzel kılanlara...