Sevgili insan! Hayata dair bunca işimiz varken, nereden çıktı bu sol elle yemek yeme meselesi deme… 

Hele birkaç satır aşağılara in, göreceksin ne demeye çalıştığımızı, ne hallere düştüğümüzü veya kendimizi nasıl kandırdığımızı…

Hepimizin bildiği ve aklımızda kalan bir ikazdır özellikle babalarımız veya ailenin büyükleri tarafından yapılan, sol el yemek yeme ikazı…

Ben çocukken bu ikazı yapacak babam bile yoktu diyen kardeşlerim varsa, bilsinler muradım onları üzmek değil… 

Aziz Allah yaşayan babalara uzun ömür versin vefat etmiş olanlara Allah’tan rahmet etsin dileyelim…

Muradım kimsenin kalbini kırmadan, bir şeyler söylemek, bazı şeyler hatırlatmak kendi aramızda, “insan insana bir şeyler hatırlatan olmalı” denir kutsal metinlerde…

Mesela Peygamberler birer hatırlatıcı elçilerdir, Allah’ın her şeyin Rabbi olduğu konusunda…

Yeryüzünün gökyüzünün yegâne sahibi olduğu konusunda… İnsan insana zulmetmeli diyen hep peygamberlerdir önce…

İnsan insana haksızlık yapmamalı diyenler…

İnsan insanın elinden tutmalı, hele düşen kalan varsa…

Evet, aslında doğru çaresiz kalmayınca sol elle yemek yenmemeli, çünkü öyle diyor Aziz Nebi Hazreti Muhammed ve biz “onun her dediğinde bir hayır vardır insan için” diyenlerdeniz…

Keşke Aziz Nebiyi her daim dinleyenler olsaydık, olmadık, olamadık ama… 

Araya çok rüzgar girdi savrulduk da, savrulduk ve sonra yalnız kendini beğenen bencil adamlar, bencil kadınlar, bencil Müslümanlar olduk, nasıl bir Müslümanlıksa…

Araya bir de modern olma diye bir şey yerleştirdik…

Bir de fazla inandık kimi öncülerimizin, efendilerimizin liderlerimizin ağabey edindiğimiz kişilerin dediklerine…

Kusura bakmayın söylemem gerek, onların sözünü Peygamberlerin sözünün önüne taşıdık, taşımaya devam ediyoruz…

Siyasi parti başkanlarını çok fazlaca önemsedik benimsedik, fazla inandık onlara, sözlerinin yarısı yalan iken, hayatları yalan ve haram dolu iken, ama Allahın elçilerinin hayatlarını görmezden geldik…

Oysa büyük bir zalimlik, büyük bir edepsizlik Peygamberin sözünün önüne söz geçirmek ve uzaklaşmak Allah’ın ne dediğini duyma eyleminden…

İnsan önce Allah’a kulak veren Onu dinleyen olmalı ve sonra Peygamberlere kulak verip onları dinlemeli en çok…

Sol elle yemek yeme denen çocuklar belki bunu dinlediler, sol elle yemek yemediler, yemesinler zaten ama kardeşlerinin hakkını yemeyi bir marifet sandılar, yakınlarının akrabalarının hakkını hiçe saydılar, hiçe saydılar komşularının hakkını yemeyi…

Kocaman günahları görmezden geldiler, hatta içinde olmayı marifet saydılar, kavga etmeyi marifet saydılar, gürültü etmeyi de, seslerini yükseltmeyi de, dini talan etmeyi, dağları taşları ormanları da…

Toprağın canına okudular, canına okudular kitabın, kitabı kendilerine göre yorumladılar…

Aşkın canına okudular, kadınları incitmekten onları ağlatmaktan mutlu oldular pek çoğu… 

Sakın sol el ile yemek yeme dediğimiz çocukların “hemen hemen hepsi” sağ elle yemediği halt kalmadı… 

Daha ötesini siz deyin, benden bu kadar…

Hoşça kalın… 

İşlerinize hayır ve bereket dilerim…