Çoğumuz ne yaptığımızı ne yapmak istediğimizi bilemez haldeyiz... Herkesin kendini önemli kılmak önde bulunmak adına bir gayreti var... 
Ama dünya için, daha çok mal eşya sahibi olmak için...
Nerdeyse dünya yalnız benim olmalı demek istiyor insanların çoğu... Kentin tapusunu versen daha yok mu diyecek kişiler ile birlikte yaşıyoruz...
Dünya bir misafirhane diyen Müslüman ahali, dünyayı sahiplenme yarışında... Allah’a karşı mahcubiyeti unuttular, oysa mahcup olunması gereken o kadar çok şey var ki insanın hayatında...
Özellikle siyaset ile uğraşanlar, insanlara din telkin edenlerin, dini cemaatler dini guruplar o kadar çok konuşuyorlar ki, ama insana insan için ne söyledikleri belli değil...
Çoğu merhametten uzak, vicdan diye bir şeyden haberleri yok...
İnsanımız şaşkın, insanımız kimi dinleyeceğini kimi duyacağını bilmez halde... Ahalinin umudunu yok etme yarışında kendilerini kentlerin kendilerini şehirler efendini sananlar...
İnkâr etmenin bir anlamı yok... Kalp de olmayanların dilden döküldüğü bir çağ... 
Kölelik düzeni geri gelmiş gibi, hem de dünyanın her yerinde...
Ne demek istiyorum? İnsanların çoğunun dilinde olanların, yüreğinde olmadığı bir çağ  çağımız...
Kutsal kitapların ve Peygamberlerin ne dediği umurunda değil çağın insanın... Zira onlar kendilerine yeni Peygamberler edindiler, hatta yeni tanrılar...
Paranın en büyük Tanrı kabul edildiği yasalar ile idare ediliyoruz, gelin kabul edelim bu gerçeği...
Yalan ve riyakârlık üstüne kurulmuş inançlar...
Bunu yapmayalım, insanı incitmeyelim, başkalarını yok saymayalım...
Allah’ı kendi yalanlarımıza ortak etmeyelim diyorum... Sokak muhabbetinde dinden imandan ahlaktan söz eden, aylık 50 bin lira kira geliri olan beyefendi çocuklarına ekmek temin edemeyen kiracılarına zam yaparken bile insanlıktan dem vuruyor...
Bunlar yakışıksız işler diyorum... Bunlar içlerindeki karanlığın dışa vurması, ama aynen eski münafıklar gibi bunlarda Allah adını kullanıyorlar...
Akşam gündüzsefalarından vazgeçmeyenlerin yoksulların yanında görünür gibi yapmaları sadece iki yüzlülük ve kendi saltanatlarını devam ettirme çabası... 
Üstümüze abanıyorlar kalbimize abanıyorlar, uysal koyun olmasını istiyorlar ahalinin ve mutlaka sizin “bizim gibi çobanlara ihtiyacınız var” diyorlar ve buna inandırıyorlar...
Müslüman ya da insan görünümlü kişilerin ahkâm kestiği bu çağ, insanların insanca yaşaması için çok uygun değil...
Bunu demeye çalışıyoruz sadece...

Mehmet KAYA