Aziz Allah yine Aziz kitabında birçok hatırlatma ikaz yaptıktan sonra, kimi yolların karanlık kimi yolların aydınlık olduğunu söyledikten sonra…

İyinin ne olduğunu, iyilerin kimler olduğunu söyledikten sonra, ve kötülüğün bir zulüm olduğunu, kötülerin kimler olabileceğini uzun uzun hatırlattıktan sonra hassaten yine der ki,"Bir de akrabaya hakkını ver, yoksula, yolda kalmışa da... İsraf ederek saçıp savurma... Çünkü israf edenler şeytanın kardeşi olmuşlardır... Şeytan ise Rabbine karşı nankördür" (İsra 26-27)

Akrabayı koruyup kollamak, onların dertlerini dert edinmek, acılarına ortak olmak, yaralarına sargı bezi olmak, ben Müslümanlardanım diyen insanların omuzlarına yüklenen bir yüktür… Yüklenirsin yüklenmezsin o senin bileceğin, iş ama hakkın yok ayetleri kendi çıkarına göre eğip bükmeye dalını budağını kırmaya… İşte o zaman tam zalim tam bir alçak olursun…

Yoksullardan fakirlerden çok bahseder Aziz Allah kendi kitabı olan Kur’anda…O kadar net ve açık söyler ki, onlara yardım edeceksiniz, yardım etmelisiniz demekle kalmaz, onların sizin mallarınızda hakkı vardır, onların hakkını verin diye emir eder…

Ama insanlar ama Müslümanlar bu emri, bu uyarıyı duymamak için kendilerince bir sürü bahane uydururlar, uydurmakla kalmazlar yoksulları fakirleri kendilerine düşman bilirler, 

Yolda kalmışlar hakkında da uzun uzun anlatımlar vardır… Yolda kalmayı yalnız yolda kalmak olarak anlamayalım derim… Savaştan kaçanlar yurtlarından evlerinden edilen insanlar, işte Suriyeliler Yemenililer daha başka başka ülke ahalisi…

Canı çıksın zalimleri, dünyanın her yerinde Müslüman ahaliyi yok etmek öldürmek için bir birleriyle yarış halindeler… Ve sadece son iki yılda 500 bine yakın insan öldü denizlerde, denizlerin ortasında ülkelerinden kaçmaya ölümden kaçmaya çalışırken, gelin bu insana yardım edemesek bile onlara düşman olanlardan olmayalım…

Son günlerde çok fazla düşmanlık arttı Suriyeli kardeşlere, kim bu düşman olmanın tarafıysa zalimlerden bir zalimdir, namaz kılsa da abdest alsa da…
Sonra İsraf...

En can alıcı nokta ve en çok üstünde durulması gereken yer… Aziz Allah insanı israf edenlerden olmayın diye uyarırken, kendi malı için sahibi olduğu mal için uyarır… Birde kamu mallarını himayesi ve yetkisi altında bulunduranlar var, bu malları bu imkânı kullanması yetkisi elinde olanlar…

Bu imkânları bu malları har vurup harman edenler, bildikleri gibi savuranlar var…

Mesela devletin kendisi ve kurumları…

Sonra Belediyeler… Kim ne derse desin, bugün bu ülkede Belediyeler en çok boş yere yapılan israflarla dolu… Çok boş yere saçıp savurma olmadık yerlere yalpan harcamalar… Keşke akıllarına düşseydi bunun bir hesabı olduğu, ama maalesef…

Lüks makam odaları, lüks makam arabalar, daha neler neler… Yazık ediyorlar bu ülkeye, merhamete Allah korkusuna yazık ediyorlar… İnsana ve iyiliğe yazık ediyorlar… Umuda yazık ediyorlar, bunların halini görünce insanların umutları azalıyor…

Yazacak söyleyecek o kadar çok şey var ki…Ama kime nasıl söylesin..O makama oturunca her biri bir başka adam oluyor…