İnsanın yenilgilerinin en başında kutsal kitaplara kulak vermemek… Müslüman ahalinin kaybedişlerinin en başında da, Hazreti Muhammed’e kulak vermeyişi aslında… İnsan kendini kutsamayı, kendini önemsemeyi ibadet haline getirdi…
Oysa insanın yapacağı en doğru iş, Aziz Allah’a ve elçilerine kulak vermek, kendini ona göre ayarlamaktı… Allah’ı hayatının dışına atan insan her zaman kaybetmeye yanlışa düşmeye, yanlış işler yapmaya devam etti, ama suçu yine Allah’a yükledi…
Uzun etmeden dersek; İnsanoğlunun gözü doymaz buyurdu Hazreti Muhammed… İki vadi dolusu altın versen bir daha ister, bir daha ister… İnsan her yerde her zaman aynı, eğer Allah’ın ikazlarına kulak asmıyorsa… Dünde öyleydi bu günde böyle,yarın yine aynı olacak…
Eğer kendini dünyadan uzak tutmazsa, insan dünyaya meyilli olduğu müddetçe başı her daim sıkıntı ve belada olacaktır… İnsanın başına ne gelmişse, daha çok dünya nimetine sahip olmak ve o nimetlerin asıl sahibini unutarak, gözü hep doymaz olacaktır…
Her şey kendinin olsun isteyecektir, kendine hayran kalınsın kendine imrenilsin kendinden söz edilsin isteyecektir… Kendini ayrıcalıklı sanmaya iman edecektir, dünyayı Tanrı edinirse…
Elbette insanın sahip olduğu değerler olmalı, kendine ait evi kendine ait bineği ve daha başka şeyler de… Ama o sahip oldukları insanı şımartmamalı, insanı Allah’tan uzak etmemeli, Allah’ın elçilerini dinlemez yapmamalı…
Onun için denir hatırlatılır ki, kutsal metinlerde “insanın sahip olduğu hiçbir şey aslında onun değildir, bunu en iyi ölüm gelince anlar insan” ama o zaman anlamanın bir faydası yoktur insana… Ölünce seninle gelmeyen veya senin yanına almaya gücünün yetmediği hiçbir varlık da…
Allah’tan hayırlı insana faydası olacak, insanın hayrına hizmet edecek, insanı cennete götürecek nimetlere sahip olmalı insan… Kalbini aydınlık kılacak, merhametini büyük edecek, elini bereketli kılacak şeylere sahip olmayı arzulamalı insan…
Kazandıklarını kendi ailesi için harcamayı arzu ettiği kadar, Allah’ın ailesi için de harcamayı asil bir davranış bilmeli…
Allah’ın ailesi kimlere dersen, engelli insanlar yetim kalmış çocuklar, yoksullar evsizler muhacirler kimsesiz yaşlılar ve bunlara benzer kimler varsa, onların her biri Allah’ın ailesinin birer ferdidir ve seni onların elinden tutmaya onların yanında olmaya memur etmiştir Allah, eğer kendini Halife insan kabul ediyorsan…
İnsan yeryüzünde Allah’ın halifesidir… Görevini kötüye kullanmamalı ve unutmamalı yaptığı her iyi işin karşılığını hayır ve iyilik olarak alacaktır hesap gününde…
Çünkü böyle buyurur Aziz Allah ve Allah vadinden dönmez…
Harcamalarımızı, kazançlarımızı hayatımızı hesap gününe göre ayarlamalıyız, o gün mahcup olacağımız bir şeye talip olmak, insanı pişman eder…
İnsan hesabını Allah’ın hesabına uygun yapmalı, yine insan her daim kulak vermeli dinlemeli Aziz Elçi Hazreti Muhammedi…(Binler selam olsun) Muhammed Mustafa ya… Onu dinlemeliyiz, ne dediğini duymalıyız ve anlamaya çalışmalıyız Onu… Çünkü O boş söz etmez, insana zarar verecek bir ikazda bulunmaz…
Yarınlarımızı karartmanın, hesap gününde mahcup düşmenin bir anlamı yok, bir anlamı yok her şey benim olmalı demenin… Hayır dileyelim hayır, iyilik dileyelim iyilik dolsun hayatımız…
