İbrahim güzel kardeşim kendimizi kandırmaya gerek yok, yılan deri değiştirse, yine yılandır... Ve biz yılanı çok “yani yılan gibi insanların çok olduğu” bir ülkeyiz... Ülkeler de insanlar gibi, kendi kaderleri ile yaşarlar, ayakta kalırlar veya yok olurlar...
Zorlanıyorum hangi sözcüğü kullanayım diye, derdimi anlatabilmek için...
Aslında bunu biz hep biliyorduk da, karşımızdakiler ısrarla “biz değiştik deyince” sadece biraz susalım bekleyelim, kendi içimize çekilelim dedik...
Zaten çoğu zaman başka bir çare bırakmıyorlar da insana... Anlatması çok acı, ama çoğu zaman çok çaresiz bırakıldı ülke insanının çok fazlası...
İnsanın kendi ülkesinde çaresiz kalması, susmaya zorlanması çok büyük bir zorluk...
Kendilerine köle muamelesi yapıldığı zamanlar... Efendilerin daha zalim olduğu, dediklerinin dedik olduğu zamanlar, hep olagelmiştir...
Daha ötesini söyleyip de,  başıma iş açmak istemem, bu vakitten sonra... Acı çekmeye gücüm yetmeyebilir, rezil olmak da var el âleme...
Çünkü kendilerini sistemin, hatta ülkenin sahibi sananlar, çok fazla gürültü yapıyorlar, kendilerinden başka kimsenin ses çıkarmasına müsaade etmiyorlar...
Dünde öyleydi bu günde... Hatta öyle ki, o günlerden söz etmeye bile müsaade etmiyorlar...
Bu tabirleri hiçbir zaman sevmedim “ama anlatabilmek adına” kimisi sağcı, kimisi solcu kimsi ulusalcı, hata sosyalist kimisi...
Kimi zaman şeriatçılar, Atatürkçüler... Sanki biz onlardan biri olmak zorundaymışız gibi... İlla bize benzeyeceksin, bizim gibi düşüneceksin bizim gibi giyineceksin diyenler bile var...
Bu millet neler gördü be İbrahim, ne acılara katlandı...
Yılan dedim ya, bunların çok fazlası hep yılana benziyor... Kimi zaman kendilerinin değiştiklerini söylüyorlar kimi zaman çağın değiştiğini...
Kimisi siyasetçi, kimisi yazarçizer, gazeteci akademisyen görüntülü hokkabaz kimisi...
Bunların çoğu bu ülkenin başına bela olmayı devrimcilik falan sanıyorlar, ama hepsi Amerikancı... Bilerek hepsi Amerikancı diyorum, çünkü öyleler...
Şimdi yeniden bir daha görüyoruz ki,  ülkede değişen bir şey yok, sadece pusuya çekiliyorlar, kendilerine göre başlarını çıkaracak, müsait bir zaman bekliyor...
Açık açık yazalım Boğaziçi olayları ile bunu bir daha gördük, bir daha gördük ülkede birilerinin fikriyatının hiç değişmediğini... Kendilerini solcu diye pazarlayanların her biri, hep bir ağızdan küfürler ediyorlar...
Bağırıyorlar çağırıyorlar içlerindeki karanlığı kusuyorlar sokaklara... Sadece kendilerini kutsayan bir sürü soytarı ne dinleri var, ne merhametleri, ne umursuyorlar ülkenin yok olması...
Aslında gidişat daha kötü de, demeye gönlü razı olmuyor insanın...