Devletimiz, sonra devletimiz adına konuşanlar vaaz  edenler hutbe okuyanlar "yani hepsi" ahalinin iyi Müslüman olmasını ahlaklı olmasını doğru sözlü olmasını helale harama dikkat etmesini istiyorlar...Aslında iyi de yapıyorlar, elbette ülke ahalisi dindar ve ahlaklı olmalı...

Olmalı da, halktan talep ettiklerine  talep edenlerin de uyması gerekmiyor  mu? Ne bileyim sordum işte, hani Aziz İslam " kendi yapmadığınız şeyleri  başkalarından istemeyin" der de...Ama şimdilerde böyle oluyor bu işler neden oluyorsa, kimse dönüp kendine bakmak istemiyor...

18 Ağustos 2017 cuma hutbesi bu talepler doğrultusunda okunda yine...Ahlaktan erdemli olmaktan iyi insan olmaktan söz edildi, ve sonra kumarın içkinin zinanın faizin haram olduğundan, ve  iyi bir Müslümanın asla bunlar ile uğraşmaması gerektiği anlatıldı uzun uzun...

Kazancın helal ve haram olması konusunda dikkatli olunması gerektiği söylendi...Çok güzel şeyler bunlar, çok güzel hatırlatmalar...Ama hatırlatanların da uyması gerekmiyor mu anlattıklarına...Devlet vatandaşına faizin kumarın fuhşun zinanın ahlaksız olmanın kötü olduğunu söyletiyorsa ""ve kendi bunları" gelir getiren işlerden sayıyorsa...Nasıl ahlaklı olur öyle bir sistemde insan mesela?

Hatta evlilik öncesi dindar bir kadınla evlenmeyi seçmenin İslam'ın bir buyruğu olduğu da, babanın daha başlarda helal ve harama özellikle dikkat etmesi gerektiği aktarıldı tehdit eden bir dille...

Evet  hutbenin içinde bütün bunlar vardı, ve olması da gerekli...Ahaliye bu telkinler yapılmalı bu bilgiler verilmeli...Ama ve lakin...Bakın burası önemli, burasını kalbimiz dinleyerek anlamaya çalışalım, ve biraz da düşünelim konuyu...Bu konun her bir Müslümanlardan olan her bir kişiyi ilgilendirir, ilgilendirmesi gerekir...

Anlayabilelim diye...Şimdi Diyanet devletin bir kurumu...Hutbeyi okuyan ve ahaliye "bunları bunları yapmayın ahlaklı olun sakın faiz ile uğraşmayın kumar oynamayın, zina yapmayın, bunlar kötü işlerdir, şeytanın buyrukları dır" diyen  imam kardeşimiz de devletin bir Memuru, ve bize o sözleri söylediği içinde devletten maaş alıyor... Yani her sözün karşılığı bir ücret ödenir kendisine...

O zaman aklımıza gelmesin mi "sahi bu ne iştir" diye? Bize bunları bunları yapmayın diyen devlet, ve dolayısıyla devletin sözcüsü "geriye dönüp baksalar, neler neler görecekler, ama bakmayacaklar ama onlar hep konuşacaklar ahaliye  bizi dinleyin diyecekler...

Bunları birilerini incitmek için  yazıp söylemiyoruz...Ama halimizi herkes kendi halini bilsin anlasın görsün diye yapılan hatırlatmalar işte...

Ha bir de "dinin tasvip etmediği işlerde çalışan arkadaşlara "mesela kumar gibi faiz gibi fuhuş evleri gibi yerlerde çalışanlara deniyor ki" kimi efendilerimiz tarafından "kendini oralardan uzak tut,  evine helal para götürmeye çocuklarına helal yedirmeye gayret et" helal kazançlı bir iş buluncaya kadar sabır et, ama orada çalışmaya devam etme....

Tamam da, neden aynı şeyler her daim insanlara dinden ahlaktan imandan kitaptan söz edenlere  maaşını  "her türlü haramdan" vergi alan devletten  ücret alan arkadaşlara denmez, diye sorsak yine bir sürü neden ve sebep ile   gürültü edecekler...Oysa dedik, bir daha diyelim muradımız kimseyi incitmek değil...

Halimizi vaziyetimizi bilip görelim diye sözlerimiz...Aziz Allah her birimizin elinden tutsun...Her zamankinden daha çok Allah'a dönük olmamız gerekli yüzümüz...

Çok selam ile...