Ülkemiz her yıl akciğerlerinin bir bölümünü daha kaybediyor. Yaz mevsimi ne yazık ki aynı zamanda yangın mevsimi olarak belleklerimize kazınmış. En değerli varlıklarımız olan ormanlarımız yaz ayları ile birlikte yeniden yanmaya başlıyor ve araştırmalar gelecekte çok sıcak iklim koşulları altında orman yangınlarının sayısında ciddi artışlar olacağını gösteriyor.
        Zaten yetersiz bir konumda olan ve ülke toplam alanının yüzde 25’ ini kaplayan orman varlığımız, her yıl yangınlarla binlerce hektarı zarar görüyor “ neden, niçin” yanıyor? Orman varlığımızın ülke yüzeyindeki dağılımının düzensizliği, iklim koşullarındaki değişmeler, sıcaklık artışları, ormancılık politikaları ve uygulamaları, orman- halk ilişkilerinin niteliği ve orman yangınları ile mücadele stratejileri, orman yangınlarının çıkma olasılığını artırmakta. Böyle olunca daha az orman yanması ve giderek azaltılması tesadüflere kalmış gibi. 
        Uzmanlar ülkemizdeki yangınların mevsimsel, iklim değişikliği, yaygın bitki örtüsü ve kızılçam ormanlarının tutuşmaya elverişliliği gibi pek çok sebeple çıkabileceğini ancak bunların yüzde 90’ ın üzerinde insan kaynaklı sebeplerle meydana geldiğini söylüyor. Dolayısıyla yangınlarda mücadelede en önemli husus, yangın esnasında gerçekleştirilen müdahalelerden çok, yangın öncesinde alınacak tedbirler. Söndürmede görevli personelin yanı sıra tüm vatandaşlara da eğitim öncelikli. Özellikle son yıllarda insanların bilinçsizce doğaya yönelmesi ve bilinçlendirme faaliyetlerinin geliştirilmemesi ciddi bir sorun. Mesela bizde piknik kültürü var; ateşi yakar, ortada bırakıp gideriz. Sıcak mevsimlerde anız yakarız. İzmaritleri rastgele atarız. Cam şişeleri doğaya öylece bırakırız…
        Orman yangınlarının aslında nelere malolduğunu biliyor muyuz? Başlıca zararlarını şöyle sıralayabiliriz mesela: Biyolojik çeşitlilik yok olur, erozyon, sel, taşkın ve hava kirliliği gibi doğal afetler artar. Sıcaklık, rüzgar ve yağış gibi iklim olayları olumsuz yönde değişir. Orman ürünlerinin zarar görmesi sonucu turizm, sağlık ve spor faaliyetleri zarar görür. Ekolojik denge bozulur. Başta ilaç olmak üzere birçok sanayi hammaddesi azalır… Sadece ana başlıklarını saydığımız bu olumsuz etkilerin bir tanesi bile, bugün yaşadığımız hayat şartlarını şiddetle etkileyebilecek büyüklüktedir. Dikilen bir tane ağacın bile büyümesi uzun yıllar alırken, orman kıvamına gelmesi gereken zamanı varın düşünün.