2021 Yılının Ahi Evran Yılı olarak kutlanmasına karar verildi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2021 yılının “Ahi Evran Yılı” olarak kutlanmasına ilişkin genelge yayımladı.
Ahi Evran, Anadolu’da ahilik teşkilatının kurucusu, esnaf ve sanatkar zümresinin piri olarak kabul ediliyor. Ahilik geleneğini dünya milletlerine en doğru şekilde anlatmak ve bir sonraki nesillere aktarmak amacıyla yıl boyunca yurt genelinde ve yurt dışında etkinlikler düzenlenmesine karar verildi. Ahi Evran Orta Asya’dan Anadolu’ya gelmiş, Denizli, Konya ve Kayseri gibi şehirleri gezerek Ahilik teşkilatının kurulması ve yayılmasında önemli rol oynamıştır. Asıl mesleği debbağ “deri işleme sanatı”dır. Kurduğu inanç düzeni ile esnafı örgütledi. Ahlaki ve sosyal kurallarla dayanışmayı sağladı, ekonomik hayatı canlandırdı. Ahlakla sanatı bir ahenk içerisinde birleştirdi. Ahi teşkilatını kurdu ve bütün Anadolu’ya yaydı.
 Anadolu’nun Türkleşmesi ve Müslümanlaşmasına manevi mimar olarak büyük katkı sağlayan Ahilik teşkilatı , yüksek ticaret ahlakı ve çalışma disiplininin günümüzde de yaşatılması hem ekonomik gelişme hem de sosyal adaletin sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Bu kapsamda, Ahiliğin başkenti olarak adlandırılan Kırşehir’de her yıl resmi programla ahilik kutlamaları gerçekleştiriliyor. Kardeşliğin, cömertliğin, yiğitliğin, fedakarlığın, doğruluğun, dürüstlüğün, kalitenin, üretimin, ahlakın, sanatın, aklın ve bilimin esas alındığı ahilik teşkilatı Ahi Evran Veli tarafından 1200’lü yıllarda kuruldu. Ahilik o dönemde Anadoluya göç eden Türkmenlere aş ve iş imkanı sağlayarak aynı zamanda tekke ve zaviyelerde iyi bir Müslüman ve vasıflı meslek sahibi üretici haline getirilmesine katkı yaptı.
Ahi Evran, 32 çeşit esnafı eğitim, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel, dini ve ahlaki değerlerle teşkilatlandırarak zamanla Selçuklu ve Osmanlı coğrafyasında sanatını icra eden bütün esnaflara yayılacak Ahilik sisteminin temellerini attı. Ahi teşkilatlarında çırağı en iyi şekilde yetiştirmek ustanın göreviydi. Bunun için usta, sanatın bütün inceliklerini ve sırlarını aşama aşama çırak ve kalfalarına öğretirken, onların ahlaken de yetişmesi için gayret gösterirdi. Her zaman çırak ustasından, usta da çırağından gururla bahsedilmesini isterdi. Ahlaken yetersiz olanlara mesleğin tüm sırları öğretilmezdi. Bu sebeple ahi teşkilatında keseri eline alan marangoz, malayı iyi tutan sıvacı, makası alan terzi olamazdı. Usta olmak için “işin püf noktasını öğrenmek” gerekirdi. Mesela ayakkabıcı esnafının yaptığı ayakkabılar sürekli kötü çıkarsa buna gelecek şikayetlere Ahi Teşkilatı el koyardı. Ahi lideri bu esnafın o kötü “pabucunu dama atar” ya da dükkanına astırırdı. Böylece kötü ayakkabı teşhir edilen kişi aynı şeye devam ederse orada iş yapamaz hale gelirdi.
Ülkece geçtiğimiz bu zor dönemde ekonomik sıkıntılarla ayakta durmak için mücadele veren, dükkanını açık tutmak, kredi bulmak, borcunu ödemek için sıkıntılara giren, daha çok çalışarak sosyal barışın öncüsü olan, devletine yük olmadan vergi veren, primini yatıran, yatırım yapan, istihdam sağlayan esnaf ve sanatkarlarımıza ve bunların yanında çalışan usta, kalfa, çıraklara gelin bizde destek olalım. 32 çeşit esnafı teşkilatlandıran Ahi Evran gibi esnafımıza bir nebzede olsa can verelim.
“Hak ile sabır dileyip, bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir.”