Bazılarına anlatmak zor, mesela particilere mesela siyasetçilere kentin Belediye Başkanına Kaymakamına Müftüsüne, sonra Cuma günleri hutbe okuyan arkadaşlara anlatılması zor konular bunları, anlatsan dinlemezlerde zaten...

Kimi kadınlar...

Kimi çocuklar...

Çoğunlukla kuşlar, yoksullar...

Şehirler, evet şehirler, şehirler gözyaşı içinde ve suçluları hala bu şehir bizim demeye devam ediyorlar...

Talan etmeye, ormanlarını yok etmeye dağlarına villalar yapmaya devem ediyorlar, ve bizler yani şehir ahalisi o insanları kutsamaya devam ediyoruz...

Aman bizi bırakma diyoruz kimilerine... Ya da sen mutlaka Belediye Başkanı olmalısınız dediklerim... Ve en çok sözde gazeteciler yapıyor bu işler, çünkü arkadaşların pek çoğu pek seviyor beyaz adamların sofrasında olmaya,gölgesine oturmayı...

Bunca yıkıma bunca talana bunca haksızlığa insanların çoğunun evine ekmek girmeyişine eyvah bile demiyor nerdeyse hiç kimse...

Birileri babasının parası gibi savuruyor milletin parasını... Ama Allah’ım ne gösteriler ne festivaller ne şarkılar türküler...

Vicdanları tükenmiş, merhamet duyguları hak adalet çoktan terk etmiş çoğunu ve onların her biri hiçbir şey yokmuş gibi konuşuyorlar konuşurken...

Ekmeğin kokusuna yağmurun sesine merhametle bakan gözlere hasret kadınlar anneler kızlar...

Sadece konuşan kişiler ile dolu şehir, sadece konuşuyorlar sonra binip makam arabalarına evlerine gidiyorlar...

Bakın kimse demez bu sözler, sen kendi derdine kendi yalnızlığına kendi  çaresizliğine yan ey halkım!

Sende Ayşe teyze, sende Mehmet amca, sizde kendi derdinize yanın, kimsenin umurunda değil sizin çaresizliğiniz yoksulluğunuz, evinize ekmek girmeyişi...

Onların çoğu senden alkış istiyorlar, oy istiyorlar, seçim zamanı yanlarında olmanı istiyorlar...

Sende biliyorsun, düğünde dernekte rast gelirsen dillerinin ucuyla hatırını soruyorlar nasılsın diyorlar, daha ne istiyorsun sen de yahu?

Neden bilmezsin bu ülkede düzen böyle, sadece varsıllara hizmet eden sadece güç makam sahiplerini kollayan, şimdiye kadar anlaman gerekti bunları...

Çok sıkılırsan kendini dağlara vur, eskilerin çalma namert kapısını dediklerini hatırla...

Her şeyin hazırı vardır, ama hayatın hazırı yoktur, kendi hayatını kendin inşa etmeye çalış...