Kansızlık denince aklınıza ilk olarak demir yetersizliği gelebilir. Ama B12 eksikliği de kansızlığa yol açabilir. Yaşla birlikte B12 emilimi ve vücutta depolanma yeteneği azalır. Vegan beslenen bireylerin giderek artması, bariatrik yani obezite cerrahisi, yanlış diyet programları sebebiyle çokça görülüyor. Klinik depresyon kadar ağır olmayan duygu durum değişimleri, anksiyete, dikkat eksikliği ve beyin sisi, hafıza zayıflığı, uzun süre odaklanamama gibi bilişsel semptomlar da aynı eksikliğine işaret ediyor olabilir.

Sindirime bağlı semptomlar da var. Bağırsak aslında sinir sistemimizin bir parçası ve çinko bağırsak için çok önemli. İnsülinin hücrelere bağlanması için gerekli olan sindirim enzimlerinin de doğru şekilde kullanılmasını sağlayan çinko, glikozun yağ olarak depolanmak yerine yakıt olarak kullanılmasına destek veriyor. Böylece yeterli çinko alan kişilerde kilo kontrolü çok daha kolay hale geliyor.

Keşke ihtiyacımız olan bütün besinleri yiyeceklerden alabilseydik. Son 50 yılda tarımda kullanılan kimyasal gübreler, pestisitler, endüstriyel tarım ve tek mahsul tarımı toprak mikrobiyomunu değiştirdiği için toprak, bitkileri yeterince besleyemiyor. Vitamin ve mineral açısından yüzde 20-40 arası bir düşüş var. Dedelerimizin tek bir portakaldan aldığı besini almak için bizim sekiz portakal yememiz gerekiyor. Sadece iki nesilde büyük bir değişim oldu. Portakalın şeker ve tat içeriği artıyor ama besin değeri azalıyor.

İkincisi endüstriyel gıda sistemi. Yerel organik gıda sistemini terk etmek besin değerinde düşüş getirdi. Bir bitki topraktan ayrılır ayrılmaz besin kaybetmeye başlar. Yüzlerce veya binlerce kilometre yol yaptıktan sonra sofranıza gelen yiyecekler besin açısından yüzde 40-50 değer kaybediyor. Sebebi yeni yetiştirme ve dağıtım yöntemleri.

Bireysel olarak da beklentimiz kullandığımız ürünlerden yüksek oranda faydalanabilmek. Bunun yanı sıra temiz içerikli olması, GMP (Good Manufacturing Practices) kurallarına uygun bir şekilde üretilmiş olmasının da önemli olduğunu hatırlatmakta fayda var. Son yıllarda dikkat çeken iki konu başlığından bahsetmek istiyorum: Biyouyum ve biyoyararlanım. Biyouyum bir etken maddenin vücudumuza ne kadar uyum sağladığı ile ilgili bir konu iken, biyoyararlanım ise etken maddenin ne kadar emildiği konusudur. Şu an bu iki konuyu da kapsayan bir teknoloji kullanılıyor. Bu teknolojinin adı Lipozomal teknoloji.