Değerli dostlar.
Tabii ki 80 yıl boru değil.
Yaşam için oldukça uzun bir süreç.
Ama gel gör ki.
Yıllar rakamsal olarak ne kadar yukarılara tırmanırsa tırmansın.
Geçen onca yıllar.
İnsana  sanki dün gibi geliyor.
Kimi dostlar.
Enseyi karartarak bir yere varamazsın.
Yaşadığın günün tadını çıkar diyorlar.
Başkasını bilmem ama ben.
Bir taraftan.
Bir ayağım çukurda, son durağa az bir süre kaldığını bile bile gülüp oynayamıyorum.
Derken.
Diğer taraftan da, 
Kimi dostların yakın ilgisi beni hemen etkiliyor. 
Onların benimle bir araya gelip, beni o eski  günlere taşıyan esprileri ve takılmaları karşısında da, bambaşka  biri oluyorum.
Hatta o anlarda bütün olumsuzluklardan arınıp, o eski neşeli Sami olup çıkıyorum.
Beni sürekli eski halime taşımaya çalışan dostlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum.
Bunların başında da, dostluğumuz çok uzun yıllara dayanan Abbas (İhsan Arslan) la Necati Masatlı var.
Onlarla bir araya geldiğimizde espriler gırla gidiyor.
İnanırmısınız hastalığı mastalığı unutu tıpkı eskisi gibi gülüp oynayabiliyoruz.
Pardon.
Gülmesine gülüyoruz da,
Oynaması lafın gelişi.
Necati Masatlı, sağ olsun, eski gazeteci arkadaşım, bugün ise.
İhsan Aslan ile beni yeniden Gerçek Alanya Gazetesinde yazmaya yönelten Gazetemizin Patronu.
Eski ve de kalıcı dostluklar bambaşka oluyor.
Neden mi?
Neden olacak.
Yaşanmışlıklar oldukça fazla.
Anılar denizinde, bastonsuz da yüzebiliyorsunuz.
Bastonu neden karıştırdın derseniz.
“Anılar yaşlıların bastonudur.” Demiş atalarımız.
Ben de, eğer karayı bırakıp, anılar denizine dalmışsak bastonu birakmak zorunda olduğumuzu vurgulamak istedim.
Bizim patron sayesinde, Abbas’la birlikte geçenlerde bir araya gelmiştik.
Tadı damağımda kalmıştı.
Benzer bir organizasyonu gene ayarlamışlardı ama, maalesef o günü benim yüzümden ertelemek zorunda kaldık.
Umarım en kısa zamanda kendimi iyi hisseder etmez yeniden bir araya geleceğiz.
O günleri dört gözle bekliyorum derken.
Günü bana bıraktıkları halde benim hala dört gözle beklemekten söz etmemin nedenini sanırım anlamışsınızdır.
Beni unutmayan dostların hepsine içtenlikle teşekkür ederken,
Herkese de.
Sayın Necati Masatlı ve Sayın İhsan Arslan gibi vefalı gerçek dostlar nasip etsin diyorum.