İslami iyi anlayanlar bilirler ki, İslam da zengin fakir diye bir ayırım yoktur insanlar için... İslam insanın servetine zenginliğine makamına gücüne bakmaz, nasıl bir insan nasıl bir Müslüman, başka insanlar ile ilişkisinin nasıl olduğuna bakar...
İnancını nasıl yaşadığına hayata sokaklara ve çevresine komşularına akrabalarına yakınlarına, yakın olmayanlara nasıl yansıttığına bakar...
Nasıl iman ettiğine nasıl teslim olduğuna kibirden gösterişten riyadan uzak olup olmadığına bakar... İslam’ı hayata nasıl yansıttığın sokaklara evine doğaya nasıl yansıttığındır önemli olan...
Takva denir ve samimiyet denir bu duruşa... Yani riyadan gösterişten kendini önemsemekten uzak, her daim kardeşlerinin yanında duran yetimleri hatırlayan yoksulları ihtiyaç sahiplerini kollayan...
Akrabalarını sahiplenen annesini babasını asla üzmeyen ve Allah’ın rızasını gözeten...
Neden yazdım bu konuya neden girdim?
Gerçekten üzülerek yazıyorum önce bunu belirtmiş olayım... Çağın üzerimize bıraktığı riyakâr davranışlar insanımızı ve Müslümanları fena kuşattı... İnsan işte, servet sahibine güç sahibine daha çok önem göstermiştir genelde ve tavrının devam ettirmeye devam ediyor...
Dinin koyduğu ölçüyü hiç sayarak, kendi koyduğu ölçüyü önemsiyor ve ona uyur genelde... Fakir bir komşu ölse onun cenazesine katılmamak için değişik bahaneler uyduranlar zengin bir komşunun cenazesine katılmak için her şeyi yapıyor... 
Ve tavır bu gün daha belirgin hale geldi, benim gördüğümü sizde görüyorsunuz elbette... Pandamı kuralları bahane edilerek fakirlerin yoksulların cenazesi az sayıda kişi tarafından kaldırılırken, cenaze namazında az sayıda kişi bulunurken zengin ve varlıklı hatırlı kişilerin cenazesinde bir değişiklik olmuyor...
Gerçi ülkeyi idare edenler sokaktaki vatandaşa maske mesafe cezası olarak, en ağır cezaların uygulanmasını isterlerken kendileri on binlerce insanı bir araya toplayarak parti kongreleri yaptılar, aslında bu güç bizde ne istersek onu yaparız demekti...
Güç önemli zenginlik önemli servet önemli inancı asla insani ve dini bir inanç değildir, ama ne yazık insanlar daha çok bu inancı benimser oldular günümüzde...
Oysa İslam Ebu Bekir ile Ömer’i eşitleyen dindi...
İslam köle Bilal’ ile Osman’ın eşitleyen her ikisine aynı mesafede duran dindi...
Her tarafımız dökülüyor,  kapitalizmin yasalarını din yasası diye insanlık yasası diye yutturuyorlar bize... Ne yazık çoğumuz bunu kabullenmekten mutluyuz da...
Endişe ve korkum, bu gidişatın ülkemizi insanımızı dinimizi daha yaşanılmaz bir hale sokacaktır...
Hep birlikte kalplerimize dinimize inancımıza insani duruşlarımıza balta saplıyoruz, söylemek istedim...