Hani insanlar arasında dolaşıp duran bir sözdür, sen benim kalbime bak demek... Kendine göre kalpleri temiz insanlar ile dolu sokaklar da, ama aynı sokaklar insanlığa ve merhamete hasret...
Kimse sözünün sahibi değil, insanlık adına çok üzücü...
Birilerinin umurunda olmasa da, güzel davranışlara güzel sözlere güzel sevdalara hasret sokaklar... 
Şehirler kendi dilinden anlayan insanları bekliyor...
Kimseye sen yalancısın diyecek halimiz yok, ama görüyoruz kalbim temiz diyenlerin o temiz olmanın ne olduğunu bilmediklerini... 
Nasıl olsa kalbinin içi, ne taşıdığı görülmüyor ya, o kendini sen benim kalbime bak diye pazarlayıp duruyor, kalbinde insana hayra iyiliğe dair hiçbir şey olmadığı, halde...
Beyaz adamların istilası altında şehirler ve asla vazgeçmek istemiyorlar... Ve kimse onlara birer talancı olduğunu söylemiyor...
Mesela aslında kalp merhamet yurdu olması gerekir, çünkü öyle anlatılır kutsal kitaplarda, insan olmanın ilk şartıdır, merhamet sahibi olmak...
Hani nerede merhamet, hani insanı yüce tutan davranışlar? 
Neden halka uzak oldukları halde, biz halka yakınız numarası yapılır insan, yetkili diye bildiklerimiz?
 Şehrin haline, sokakların haline bakınca kimi insanlarımızın haline bakınca “kalbimiz temiz diyenlerin” aslında kalplerinin temiz olmadığını ve yine kalplerinde insana asla yer olmadığını görüyoruz...
Onların pek çoğu “kapısından girilmesi mümkün olmayan” evlerde sitelerde yalılarda villalarda oturmayı seçtiler...
Ama halka sizdeniz diyorlar...
Kalbe iman gerek, sahi ne kadar iman var kalbinde? 
Kalbe merhamet gerek...
Kimsenin imanını sorgulamak gibi derdimiz yok, sadece ikiyüzlü olmaktan vazgeçin diyoruz...
En azından insanı halkı kendi haline bırakma nezaketini gösterin...
Kime diyoruz bunu diye soran olursa “kentin efendilerine siyasetin efendilerine dinin efendilerine” efendi sözünü öylesine dediğimiz bilinsin...
Ağaçlarda kuş sesi duymak istiyoruz... Sokaklarda düşmeden yürümek istiyoruz... Ve dağlara bakınca sizin malikânelerinizi görmek istemiyoruz... Çünkü dağlar insanlığın ortak varlığı, biraz utanın biraz merhamet edin diyoruz...
Hiç birinizin kalbi masum değil...