Günümüz gençliğinin.
Dogmatizmin saf ve temiz inanç biçiminden çok, neredeyse geçmişte kalmış cehaletin bilim dışı düşünsel açımlarla beslediği yobazlığa doğru yelken açtıklarını görüyoruz.  
Bir insanın bir düşünsel açılımı bir inancı, benimseyip yönelmesi yadırganacak ve de eleştirilecek bir şey değil.
Ama.
Bir düşünceye ya da inanca, moda anlayışı ya da maddi beklentilerle, inancı benimsemiş gibi görünmelerini, anlayışla karşılamanın pek doğru bir şey olmadığı kanısındayım.
Günümüzde.
Herkes dindar oldu çıktı.
İşin ilginç yanı ise.
İslam’a göre.
İslam’a göre derken, din adamlarından öğrendiğim kadarıyla. 
“İbadet de gizli kabahat de gizli” denerek.
İnancın istismar edilmemesi önerilirken.
Millet dini kıyafetlerle gezip dolaşmaya başladı.
Türbanın giderek yaygınlaşması, kara çarşafa bürünenlerin sayısının artması bir yana, kimi erkeklerin sakal bıyık bırakıp, cami imamı gibi giyinip sarıkla toplu halde, dışarıda dolaşmaları düşündürücü boyutlara ulaştı.
Önemli bir devlet adamının. Korona’dan vefat eden sağlıkçılarımıza, “Şehit olup Allah’a yürüyüp Peygamberimize komşu oldular” demesini nasıl izah edebiliriz ki?
Hadi dediği doğru diyelim!
Diğer dinlere mensup sağlıkçılar da, kendi peygamberlerine komşu oldular.
Ya.
Ateistlerle deistler kime komşu olacak, onların hali ne olacak?
Böyle bir açıklamayı yapsa, yapsa bir tarikat lideri, ya da çok cahil sıradan bir dindar vatandaş yapabilir gibi geliyor bana!
Bugün ben de modaya uyup, Allah hepimize akıl fikir ihsan eylesin diyorum.
Bakalım değişen bir şey olacak mı?
Televizyon kanallarının çoğunda.
Her hangi bir konuda.
Bilim adamlarından, konusunda uzman olan kişilerden çok, ilahiyatçılarla din adamlarına yer verildiğini görüyoruz.
İşin garibi.
Sabah eğlence programlarında bile, dini söylemler ağırlık kazanmaya başladı.
Bu konuda.
Dini bilgisinin ve genel kültürünün yok denecek kadar az olan bazı sunucuların ya da sözde sanatçıların, ondan bundan duyduklarıyla ekranlarda ahkam kesebilmeleri ilginç.
Bu konuda Alişan’ın maşallahı var! 
Korona virüs giderek yaygınlaşıp can almaya devam ederken.
Virüsü umursamayan, kurallara uymayan bu yüzden de salgının yayılmasına neden olan sorumsuzlara gereken cezaların verilmesi gerekiyor.
Toplumsal duyarlılığın bu kadar yerle bir olduğu süreç yaşamadık gibi geliyor bana.
Sanırım bunun başlıca nedenlerinden birisi.
Ülke sınırlarından önüne gelenin, aklına esenin gelip Türkiye’ye yerleşmesi.
Bir zahmet.
 İnternete girip Türkiye’deki yabancıların sayısını öğrenmenizi öneriyorum. 
Geçmişte söylenen, “Ülkede 72 milletten de var” sözünden çok daha öteye geçildiğini ve her ülkeden gelenlerin sayılarının ise, inanılacak gibi olmadığını göreceksiniz!================================================