Aziz okuyucu önce sana  çok selam…

Unutmayalım selam bir kardeşlik bildirisidir…

Biz çok dikkate almasak da “Müminler kardeştir” der, aziz İslam…
Yani Allah, yani bizlerin Rabbi, yani bizlere hayat ve can veren…
Bunları dedikten sonra söze girelim…

Efendilerimiz, efendi edindiklerimiz, efendi dediklerimiz, bizim adımıza, yani halk yani millet adına konuşanlar yarışanlar…
Siyasetçilerimiz ülkeyi idare etme peşinde olanlar, şehirleri idare etme peşinde olanlar, bu uğurda mücadele verenler, beni seçerseniz şöyle şöyle olacak diyenler, sizler için şunları şunları yaparım diyenler…
Milletvekillerimiz, Belediye Başkanlarımız oda başkanları, ne kadar başkan varsa, hepsi deyin siz…
Sonra din konusunda konuşup duranlar, din elden gidiyor diyenler, çok cennetten söz edenler, veya çok cehennemden…

O cemaat bu cemaat diyenler, biz en iyiyiz diyenler, hizmet hizmet deyip duranlar, tarikatsız olmaz filan diyenler…
Hatta vaaz edenler hutbe okuyanlar, insanları bilgilendirdiklerini söyleyenler, söz ebeleri din baronları filan işe…
Ama sofranın en başına oturanlar…
Mesela gazeteciler, yazarlar gazete sahipleri, yetkisi olanlar, elinde kalemi olanlar muhabirler “biliyor musunuz ey okuyucu kardeşlerim?” hani bu arkadaşlar, hep hak hukuk peşinde olduklarını söyleyip duruyorlar ya, eğer gerçekten öyle olsalardı…
Diyeceğiz ötesini daha…
Eğer siyasetçiler gerçekten ahaliyi düşünenler olsalardı, milletvekilleri belediye başkanları oda başkanları, yani bütün başkanlar, gerçekten hak hukuk peşinde olsalardı, insana hizmet etme sevdaları olsaydı, kusura bakılmasın bu ülke bu şehirler, sonra bu şehir bu halde olmazdı…
Bu sokaklar bu mimari böyle olmazdı…

Cehennem gibi hepsi…
Demeyelim mi bunu? Saydığım ve sözünü ettiğim bu insanlardan kaç kişi tanıyorsunuz önce kendini kendi çıkarını, kendi geleceğini ve kendi istikbalini düşünmeyen?
Doğru konuşurken, yarışırken hak hukuk hizmet dediler, ama pek çoğu pay peşinde oldular, nasıl yaparım da, daha çok pay sahibi, servet sahibi olurum hesabı içinde oldular…
Geriye dönüp bakın bunların her birine, benim doğru sözler ettiğimi göreceksiniz…

Ama haram servet edinme bunlar, onların umurunda değilse biz ne yapalım? Hesap günü akıllarına düşmüyorsa ne yapalım?
Onların her biri aslında bize, ahaliye şehir halkına ülke halkına yalan söylediler, hizmet derlerken hak hukuk derlerken, ben sizlere kendimi adadım derlerken akıllarında hep bir pay kapma vardı…
Kaptılar da…
Bunların böyle olduğunu sizler de biliyorsunuz, ama susuyorsunuz, çünkü  bizler de hakkın peşinde olmaktan çok, pay peşindeyiz, gelin bunu itiraf edelim…
Pay peşinde olanlar kirlettiler bu ülkeyi bu şehirleri ve bu şehri…
Pay peşinde  olanlar çoğalttı ülkenin yaralarını acılarını…
Pay peşinde koşanların eseri insanların yarısının aç ve yoksul oluşu…
Göz göre göre demeyelim mi bunları?
Haydi hoşça kalın, selam içinde kalın, iyilik içinde kalın…
Son söz yerine…
Kalbinize ve insana sahip çıkın…