Günlük kavgalardan uzak kalmak adına yazdım okuyacağınız yazıyı... Çok tadı kalmadı yaşamın olmadık kavlar yapılırken siyaset insanlarımız tarafından... Gerçekten ben çok üzülüyorum onların halini görürken, birbirlerine söylediklerini dinlerken...
Siz üzülmüyor musunuz, sormuyor musunuz kendinize “Bu ne hal?” Allah’ım diye...
Rahmet merhamet Peygamberini takip etmeyi dinlemeyi unuttuğumuzu,  isminden başka aklımızda gönlümüzde bir şeyimizin kalmadığını çoğu zaman yazdık söyledik...
Bizim bu söylemlerimize kızanların öfkelenenlerin olduğunu duyduk, hani kuşlar haber getirir denir ya, öyle bir şey...
Kimlerden oluştuğunu dillendirmeyelim yine de, yazının sonuna doğru anlaşılır belki...
Neyse burasını daha uzatıp kendimizi yormanın bir manası yok... Çünkü onlara söyleyecek sözümüz hiç bitmeyecek ve kendimize de...
Söylediğimiz her söz önce kendimize... Zira yine Rahmet Peygamberinin diliyle “kendi yapmadığınız şeyleri başkalarına söylemeyiniz!” kendi inanmadığınız şeyleri başkalarının inanmasını istemeyiniz, hiçbir faydası olmaz, üstelik ikiyüzlü olursunuz...
İmdi! Rahmet Peygamberi çocuklar ile sohbet etmeyi, onlar ile meşgul olmayı hatta onlar ile arkadaş olmayı çok seven biriydi... Çocuklar ve kadınlar konusunda her zaman uyarıda bulunurdu insanları...
Mesela yetimler en hassas konuydu onun için, her zaman ayrı bir vakit ayırırdı onlara, onların hakkını hukukunu anlatmak için... Yetimlere sahip çıkmanın cennete giden yolu tercih etmek olduğunu anlatırdı...
Ve birkaç gün sokakta oynayan çocuklardan birinin arkadaşlarının yanında olmadığını görünce “Arkadaşınız nerde?”diye sordu, çocuklarda onun kuşu öldü evde ve çok üzgün dediler...
Aziz Nebi kalkıp o çocuğun evine gitti, onu teselli etti, isterse kendine yeni bir kuş alabileceğini söyledi... Çocuk çok sevindi çok mutlu oldu, Rahmet Peygamberinin yanında arkadaşlarının yanına geldi ve oyuna dâhil oldu...
Ve hadise Allah Resulünün hayatında çok meşhurdur ve her zaman anlatılırdı bir yerlerde durmadan... 
İnsanlığın ve merhametin zirvesi bir tavır ve bunu Ancak Hazreti Muhammed gibi bir şahsiyet yapabilir...
Çağımızda çoklarına gülünç bile gelebilir... Çünkü mesuliyet sahiplerinin hiç işine gelmez bu davranışlar, insana sorumluluk yükler...
Soralım mı soruyu? Aynı camide senelerce görev yapan arkadaşlardan kaçının dikkatini çeker, camiye namaza gelmeyen gelemeyen biri... Ya da kendimize sorarsak, en yakın komşumuzun yokluğundan ortada görünmeyişinden ne kadar haberdarız?
Günümüz insanına uygun olmasa da, bunların olmayışını, neden bu kadar sorumsuz oluşumuzu gündeme taşımak, içime huzur veriyor...
Çok selam ile...