Yine Alanya Belediyesi Encümeni’nin 2 Ocak 1929 tarih ve 2 no’lu kararında;

“Mal Müdürlüğünün 29 Aralık 928 tarih ve 344 no.lu yazısı okundu.

Alâiye  kasabası hiçbir tarafa şose ile bağlı olmadığı gibi kasaba ile köyler arasında da şose yoktur. Gerçi kasabada tek hayvanlı birkaç araba mevcut ise de bunların da faaliyet alanları sınırlıdır. Bunların bir günlük ortalama gayr-i safi kazançları onbeş kuruş olmak üzere takdir edilmiştir.

Bu kazada kara ve deniz nakil araçları çalıştıracak diplomalı  bulunmadığı gibi fen ile ilgili olmayan  diplomasız sürücü, kondoktör  ve emsali bile yoktur.     

Normal kiracı ve hayvancılardan bir devenin ortalama günlük  gayr-i safi kazancı yirmi, katır ve beygirin ortalama günlük gayr-i safi kazancı yirmibeş, ustanın yüzyirmibeş, işçinin yetmişbeş, vasıfsız işçinin  kırk kuruş olarak taktir edilmiştir. İşbaşı yoktur. Gereği için Mal Kalemine (memurluğuna) havalesine karar verildi” (Karasu, Tufan.2004).         

Bu encümen kararından da anlaşılıyor ki; 1929 yılında henüz Alanya’dan diğer kasabalara ve köylere şose bir yolun ve kara ve deniz aracının olmadığı hatta kullanacak ehliyetli birisinin dahi olmadığı anlaşılıyor. Zannediyorum ki, Mal müdürlüğünün vergi tahakkuku yapmak için yazdığı  yazıya belediye encümeninden tepkili bir karşılık verildiği  görülüyor. Bırakın kara taşıtı kullanacak ehliyetli kişiyi, taşıtın gideceği  kasaba ile köylere şose bir yolun bile bulunmadığı anlatılıyor. O dönemde sadece  Alanya merkezde Damlataş, hükümet ve  Tevfikiye  caddelerinin bulunduğu yerlerde  şose  yollar bulunuyor. Diğer yollar ise,  yaya yolu ve  bahçelere giden  patika yollar olduğu biliniyor.                                                                  

Yine Alanya Belediye Encümeni’nin 24 Mart 1929 tarih ve 94 no’lu kararında;

“Belediye iskelesinde geceleri vapurların gelmesinde kullanılan lüks lambası çok kullanıldığından dolayı bozulmuş ve yeniden 600 mum kuvvetinde bir lamba ve lambayı asmak için de tel İstanbul’dan getirilmiş ve bunların bedelleri otuzbir lira yirmidokuz kuruş ve masrafı bir lira yirmibeş kuruş olmak üzere toplam otuziki lira ellidört kuruşun Belediye sandığından ödenmesine karar verilmiştir” denilmektedir (Karasu, Tufan.2004).

O dönemde Alanya kasabasında elektrik yok. Şose yolların aydınlatılması için telefon ve telgraf direklerine görevliler tarafından gaz lambaları bağlanıyor ve geceleri sokaklar aydınlatılıyor. Alanya ihracat ve ithalat için önemli bir liman kentidir. Yaz aylarında bilhassa geceleri limanda çalışma eksik olmaz. Kentin ve limanın aydınlatılması belediyenin önemli görevleri arasındadır. Tarım şehri Alanya ve Konya’da üretilen ürünlerin ihracatı da Alanya Belediyesi’nin önemli gelir kaynaklarından birisi olmaktadır.

1950’li yıllara kadar Alanya, imar ve planlama yönünden fazla bir değişim göstermemiştir.  Tarım yönünden narenciye ve muz üretimi alanında önemli gelişmeler kat etmiştir.  1952 yılına kadar içme   suyu kuyulardan sağlanıyordu. Hakeza sulama suyu da kuyulardan dolap beygirleri vasıtasıyla çekilerek bahçeler sulanıyordu. 1952 yılında Alanya Belediyesinin içme suyu olarak şehrin çeşitli cadde ve sokaklarına yaptırıp halkın hizmetine sunduğu çeşmeler ve evlere alınan bu sular sonrasında kuyuların ömrü son bulmuş oldu.

Alanya’nın nüfus değişimine baktığımızda; Cumhuriyet döneminin ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır.  1927 ile 1950 arasındaki nüfus sayımlarına göre:

YILLAR           MERKEZ NÜFUSU           KÖY NUFÜSU          TOPLAM

1927                         4227                            34403                  38630

1935                         5174                            35075                  40249

1940                         5162                            30097                  35259

1945                         5884                            32087                  37971

1950                         6663                            22665                  29288

Alanya’nın köy nüfusun 1940 ve 1950 yıllarında düşüş göstermesinin sebebi her hangi bir salgın hastalıktan değildir. Gündoğmuş ve Gazipaşa ilçeleri Alanya’ya bağlı iken, Gündoğmuş 1936, Gazipaşa da 1948 yıllarında Alanya’dan ayrılarak her ikisi de Antalya’ya bağlı  ilçe olmuştur. Bu nedenle yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere nüfus düşmüş görülmektedir. Merkez nüfusunun da 1927 den 1950 yılına kadar 23 yılda çok arttığı söylemez.  Alanya Belediyesi’nin kurulduğu 1872 yılından 1950 yılına kadar Alanya’nın bir tarım ve liman şehri olmasıyla, nüfusunun stabil bir değişim göstermesiyle, bahsedilen dönem arasında planlama ve şehirleşme yönünden yeni yasal düzenlemelerin olmaması veya yasal düzenlemeye ihtiyaç olmaması  nedeniyle tarım alanlarına ve bahçelere yeni yapılan binalar dışında şehirleşme yönünden fazla bir değişimin olmadığı görülüyor. İmar planı ve İnkişaf yol planı olmadığından yeni yol ve cadde de yapılmasında fazla bir değişim söz konusu olmamıştır. Eğitim alanında 1891 yılında Hayate Hanım İlkokulu, 1893 yılında Barbaros İlkokulu, 1905 yılında Atatürk İlkokulu ve 1947-1948 öğretim yılında eğitime başlayan Alanya eski ortaokulu açılmıştır. Alanya eski ortaokul binası günümüzde Alanya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak kullanılıyor. Yine Fatih Sultan Mehmet döneminde 1471 yılında Osmanlının Alanya’yı fethetmesiyle yaptırılan Kuyular önü Camisi 1942 yılında Alanya’lı Azakzade Tevfik Bey, eski Belediye Başkanlarından  Hacı Hüseyinzade, merhum Hüseyin Okan ve sayısız Alanyalı Hayırseverler tarafından yenilenir.  1946 yılında şimdiki Kaymakamlık binasının, hükümet konağının temeli atılmış ve 1947 yılı içinde tamamlanarak kullanılmaya başlanmıstır. Bu dönem aralığında başka yeni bir eser yapıldığı hafızalarımızda bulunmuyor.

Kaynakça:

Erdoğdu, M. Akif. Fatih Sultan Mehmet Zamanında Ala’iyye Sancağı 1475 Tarihli Suret-i Vilayet-i Ala’iyye (Metin ve İnceleme) ALSAV ve Alanya Ticaret ve Sanayi Odası yayını, 2013.

Karasu, Tufan. 1928/29 Alanya Belediyesi Encümen Kararları Defteri: Doğu Akdeniz Kültür ve Tarih Araştırmaları Vakfı (DAKTAV) Yayınları:2004

Yetkin, Haşim. Dünden Bugüne Alanya’da Yaşam: 2000