Hastalar Trigeminal Nevraljinin yol açtığı ağrıyı genellikle hayatlarında tecrübe ettikleri en şiddetli ağrı olarak tanımlıyorlar.

Daha önceleri bu yüz ağrısına tahammül edebildiklerini fakat zamanla çok şiddetlendiğini belirtiyorlar. Ağrının diş kaynaklı olduğu düşünülerek uzun dönem diş tedavisi gören ve birden fazla dişi bu yüzden çekilen hastalar bile oluyor. Hatta Trigeminal Nevralji sebebiyle intihar girişiminde bulunan hastalar bulunmaktadır. Yüzünde çakma tarzında bir ağrı şikayeti olan hastaların zaman kaybetmeden bir beyin ve sinir cerrahına başvurması gerekir.

Bu belirtilerle kendini belli ediyor!

Trigeminal nevralji, yüzün bir yarısında, çakma tarzında şiddetli ağrıyla belirti veren bir hastalık. Hastalar genellikle yüzün sağ ya da sol yarısında, sıklıkla yanağa, çeneye, dişlere, dudaklara nadiren de göz altına veya alnına doğru yayılan ağrı sebebiyle doktora başvuruyorlar. Şiddetli ve bezdirici olan bu ağrı, gün içinde defalarca anlık meydana geliyor ve elektrik çarpması şeklinde kendini gösteriyor.

Bazı hastalar bu şiddetli ağrı sırasında her iki elini ağrının olduğu bölgeye doğru götürmek şeklinde bir hareket yaparlar. Ataklar birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar uzayabilir. Tek noktada ya da yayılan tarzda, ilk başlarda hafif olup zamanla giderek şiddetlenebilir. Bazı hastalarda yüze dokunmak, yüzünü yıkamak, yemek yemek, sıvı tüketmek ya da diş fırçalamak gibi gündelik davranışlar ağrıyı tetikleyebilir. Bu ağrı atakları dönemler halinde görülebilir, bazen günlerce ya da haftalarca atak yaşanmayıp sonrasında tekrar sık ataklar yaşanabilir.

Toplumsal farkındalık olmaması tedaviyi geciktiriyor!

Hatta diğer branşlarda sağlık çalışanları arasında dahi akla kolay kolay gelmiyor. Doğru tanı ile çözümü kolay bir hastalık olmasına karşın uygun yönlendirme yapılmayan hastalar zorlu bir ön tedavi sürecinden geçiyorlar. Örnek olarak; trigeminal nevralji nedeniyle tedavi ettiğimiz hastaların önemli bir kısmının hikayesinde, bu hastaların öncesinde diş kaynaklı ağrı olduğu düşünülerek uzun dönem diş tedavisi gördüğü ve birden fazla dişinin bu yüzden çekildiğini duyuyoruz.

Erken sinyal vermiyor! 

Hastalık başlangıcından itibaren kendisine özgü ağrı şikâyeti ile kendisini gösteriyor. Kendini önceden belli etmesi ya da ortaya çıkmasının önüne geçmek için önlem almak gibi bir durum mümkün değil. Erken teşhisin bir faydası olmuyor.

Bu etkenler yol açabiliyor!

Bu hastalığa sahip kişilere yapılan tetkikler sonucunda; çoğu zaman beynin o bölgesinde bulunan ana atar damar yapılarından birisinin yüz duyusunu alan sinire bası yaptığı görülür. Ancak nadiren multiple skleroz (MS) ve benzeri hastalıkların varlığında ve trigeminal sinire komşu bir beyin tümörü varlığında da trigeminal nevralji ortaya çıkabilir. MS hastalığında ortaya çıkan trigeminal nevralji, yüzün iki tarafını da tutabiliyor.

Hastanın anlattıkları çok önemli! 

Önce ilaç tedavisi uygulanıyor! 

Tipik trigeminal nevraljide ilk yıllarda ilaçla geçen ağrı hastaların bir kısmında zamanla artar. İlaç dozu arttırılsa dahi ağrılar dayanılmaz hale gelir. Eğer hastanın ilaç kullanımına rağmen ağrısı devam ediyorsa ya da ilaç kullanımına bağlı ciddi yan etkiler (baş dönmesi, dengesizlik gibi) oluyorsa ameliyat ile tedavi gündeme geliyor. Ameliyat kararı alınan hastalarda iki farklı yöntem kullanılır; perkütan yöntem ve açık mikroskopik cerrahi. Perkütan yöntemde yüz bölgesinde bir iğne ile sinirin kafatasından çıkış noktasına ulaşılır. Bu bölgeden girildikten sonra balon şişirme (kompresyon) ya da radyofrekans yöntemi kullanılarak ağrı kesilir. Başka bir ifadeyle; trigeminal sinirin düğümü duyarsızlaştırılır. Açık mikroskopik cerrahi yönteminde ise kulak arkasından kafatasına bir pencere açılarak sinirin beyin sapından çıktığı noktaya ulaşılır ve sinir, çevresindeki bası yapan damardan uzaklaştırılır. Damarın sinire yaptığı bası kaldırılır.