Meteorolojiden Sorumlu Devlet Bakanı olunca, kırmızı plakalı makam arabası evinin kapısına dayandı. Koruma polisi saygıyla arabanın arka kapısını açtı. Sayın Bakan arka koltuğa bağdaş kurarak oturdu. Saygılı bir şekilde aracın kapısını kapatan koruma polisi, ön koltuğa şoförün yanına oturdu. Makam aracı harekete geçmek üzereyken arkadan Sayın Bakan’ın sesi yükseldi:

- “Ulan gavat, bakan sen misin, ben miyim?” diyerek koruma polisini azarladı. Makam arabasının arka koltuğuna oturmayı kendine yediremedi. 

En renkli kişiliği ile siyasi tarihimizin sayfaları arasında yerini alan Elâzığ Milletvekili Ali Rıza Septioğlu 1978 yılında milletvekili olduğu Adalet Partisi’nden ayrılarak "On birler Grubu" içinde yer alınca, bir anda kendisini bakanlık koltuğunda bulmuş. Çünkü Sayın Bülent Ecevit 1977 seçimlerinden zaferle çıkmasına rağmen iktidar olamamıştı. 226 sayısına ulaşıp hükümet kurabilmesi için on bir milletvekiline ihtiyacı vardı.

Ali Rıza Septioğlu, Meteorolojiden Sorumlu Devlet Bakanı olunca Elazığlı müritleri tebrik ziyareti için Ankara'ya geldi. Tebrikler bitti, sohbet sırasında müritlerden birisi sordu:

- “Şıhım, şimdi sen ne bakanı oldun?”

Septioğlu, meteoroloji demeyi pek beceremezdi. Kısa kesti: "Havadan, sudan sorumlu."

Müritler Elazığ'a dönünce, hoş geldin deyip şıhı soranlara, “Vallahi bizim şıh, Allah’a yaklaşmış” dediler.

Septioğlu, Meteorolojiden Sorumlu Devlet Bakanı olunca genel müdürü görevden almanın yollarını aramaya başladı. Aklına bir plan geldi. Palu Belediye Başkanı’nı arayıp hava durumunu sordu. Belediye Başkanı havanın yağmurlu olduğunu söyleyince Septioğlu, Meteoroloji İşleri Genel Müdürü’nü arayıp Palu’daki hava durumunu sordu. Genel Müdür, "Palu’da hava az bulutlu, açık, yağış yok" deyince Septioğlu hemen atıldı: "Şimdi seni yakaladım. Yalan söylüyorsun Palu’da hava yağmurlu."

Genel Müdür’ün görevden acilen alınması için bir yazı yazdı. Genel Müdürü görevden almasının nedeni Elazığlı bir hemşehrisini Meteoroloji İşleri Genel Müdürü olarak atamaktı. Fakat hemşehrisi lise mezunuydu. Pozisyonu yüksek okul mezunu olmadığı için elverişli değildi. Sayın Bakan bu işe çok şaşırdı.

- “Allah, Allah Septioğlu ilkokul mezunu bakan oluyor da lise mezunu niye genel müdür olamıyor?” diye kendi kendine sordu.  

Sayın Demirel, Cumhurbaşkanı seçilince çok üzüldü. "Benim için artık politika bitti" dedi.

 1993 DYP Kongresi’nde İsmet Sezgin’in yanında yer almayıp Tansu Çiller’e destek verdi. Neden İsmet Sezgin’i desteklemediğini soran gazetecilere, "40 yıldır arkamda bir kazıkla dolaştım ondan" dedi.

Tansu Çiller kendisini Genel İdare Kurulu’na almayınca çok üzüldü. "40 yıldır kazıkla dolaştım, şimdi ayağım çukurda dolaşacağım" diyerek gazetecilere içini döktü. 

BAKİ KALAN BU KUBBEDE BİR HOŞ SADA İMİŞ.