Bireylerin hayatlarının önemli bir parçası olan ilişkide zaman zaman sorunlar yaşanabilmektedir. 

Hiç sorun yaşanmayan bir ilişki hayal etmek bizi tam anlamıyla hayal kırıklığına sürükleyecektedir nitekim bu imkansızdır. 

Peki sorunların yaşanacağını biliyorsak bir ilişkide sorunları nasıl aşabiliriz ?

1- Tartışma protokolü belirlemek.

İlişkide tartışmadan önce sakin bir zamanda ilerde sorunlar yaşanırsa nasıl çözüleceği ve işin hangi noktalara varabileceği, tartışmanın düzeyi konuşulmalıdır. Bu her iki tarafın da tartışmayı bir sorundan çok sorun çözücü olarak görmesini sağlayacaktır. Tartışma ilişkide aslında bu rolüyle faydalıdır.

2- Partnerimizin yapabileceklerinin sınırlarını bilmek.

Aslında bir kuşun uçması ya da bir balığın yüzmesi gibi insanlarda da bazı davranış kalıpları mizaç ve karakter yapıları vardır. Bu sınırları bilmek ilişkide yaşanan sorunlarda onun neyi yapabileceğini de bilmemizi sağlar bu da ani bir sakinleştirici gibidir.

Örneğin önemli anları hatırlamakta zorlanan bir partnerin dikkat eksikliği olduğunu bilmek hafıza sorunları olduğunu bilmek ve karakter yapısını böyle kabul etmek bize değersiz hissettirmek yerine partnerimize yardım etme isteği içine girmemizi sağlar. Ya da çok pahalı bir hediye beklediğimiz partnerimizin durumunun şu sıralar o kadar da iyi olmadığını bilmek bizi rahatlayacaktır. Çünkü değersiz olduğumuz için değil maddi imkanlardan alınamamıştır o hediye. Unutmayın ki duygularımız düşüncelerimizle bağlantılıdır. 

3- Öz eleştirinin dozunu aşmamak.

Özellikle kaybetmekten çok korktuğumuz ilişkilerde yapılan bir davranış türüdür ki mutlaka terapi desteği şarttır. Bir tartışma yaşanıyor ve partneriniz kendisini ifade etti sıra sizde siz de kendinizi ifade edeceksiniz ancak edemediniz. Neden ? Bu soruyu kendimize soralım. Kaybetmekten korktuğunuz için ise ve partneriniz bu korkuya sahip değilse manipüle edilme riskiniz artacaktır. Bu noktada görülen davranış partnerimizi kaybetmemek için suçlamaları kabul etmek ve kendimizi günah keçisi ilan etmektir. Bu noktada sorunun tartışma ya da ilişki değil sizinle ilgili olduğunu ve psikolojik olarak sorun yaşıyor olabileceğinizi unutmamalısınız. Uzmana başvurmalısınız.

4- Kişisel cümlelere değil sorunun çözümüne odaklanmak ve ben dili kullanmak.

Bireyler tartışmada genellikle kişisel cümleler istekler ve suçlamalarda bulunur. Ancak bu yoldan geçen herhangi birinin de yapabileceği bir şeydir. İlişkiyi özel kılan partnerimizle aramızdaki bağ ve onu tanıma düzeyimizdir. 

Suçlayıcı bir dile örnek olarak 

- Senden nefret ediyorum sen çok bencil bir insansın istediğim hiçbir şeyi yapamıyorsun.  Benim istediğim gibi biri değilsin çok kötüsün beceriksizsin ve beni mutlu edemiyorsun. 

Gördüğünüz gibi cümleler tartışma ya da sorun odaklı değil cümleler partnerimizi suçlamaya dönük oysa ben diliyle sorunumuzu şu şekilde de ifade edebilirdik.

- Bu konuda böyle bir yapıya sahip  olduğunu biliyorum seni tanıyorum ancak bana bu şekilde mesafeli davranman beni çok üzüyor bu yüzden bu sorunu çözelim istiyorum ve karşımıza çıkan engelleri aşalım istiyorum. Farklılıklarımız olabilir ve üstesinden gelebiliriz birlikte.

Bu noktada görüldüğü gibi bu örnek ben dili partnerimizin kişilik yapısını hedef almadığı için onu incitmez aksine soruna odaklanmasını sağlar. Demek ki bir tartışmada şu soruyu kendimize sormalıyız sorun ne ? Eğer sorundan bahsedilmiyor ve sadece suçlanıyorsanız dikkatli olmakta fayda var. Ve yine belirttiğim gibi eğer bir partner size kaybetme korkunuz olmasına rağmen suçlayıcı bir dil kullanıyorsa manipüle edilme riskiniz çok fazladır. Terapi desteği şarttır.

5- İnsan olduğumuzu unutmayın her sorun tekrarlanabilir.

Son maddemiz bizi mükemmelliğe alıştırmaya çalışan toplumsal yapının olumsuz yansımasına bir gönderme aslında. Çünkü son zamanlarda motivasyon sayfaları gelişim kitapları herkes fikirlerini bilimsel süzgeçten geçirmeden uzman olmadan yazabiliyor. 

O platformlarda özellikle şöyle yaygın  sözler var hata ikinci kez yapılmaz bu sizi aptal yerine koymaktır hata yapanın üstünü çizin kimse size yanlış yapamaz vs. Bu çok hatalı bir yaklaşımdır. Neden ? 

İnsan tabiatı hatalar üzerine kuruludur. Bir şeyin elimizi yakacağını bile anlamak için onu tutmaya çalışan bir doğamız vardır. Ve sonra yine bunu tutabiliriz. Kendinize şunu sorun hayatınızda kaç kez bıçakla elinizi kestiniz ya da kaç kez eliniz yandı. Kaç kez yanlış bir arkadaşlık seçimi yaptınız kaç kez yanlış bir ilişki seçimi yaptınız? Bir kez mi? Hiç sanmıyorum. Muhtemelen defalarca değil mi?

Öyleyse mükemmeli aramayı bırakmamız gerekiyor biz de kusurluyuz ve partnerimiz de kusurlu dünyadaki herkes gibi. Mükemmel olan tek bir şey var gözümüzde bilgisayarlar telefonlar onlar bile çöküyor zaman zaman çünkü onları da biz üretiyoruz.Demek ki mükemmeli ilişkide aramak sorunların çözümü konusunda en büyük hatalarımızdan biridir. Hataların olacağını tekrarlanabileceğini bu yüzden bilmek önemlidir. 

Yazmış olduğum tüm maddeler sağlıklı bir ilişkide sorunların çözümüne yöneliktir. Bazı ilişki türleri yapı itibariyle bu maddelerin kapsamı dışındadır. 

- Fiziksel Şiddet

- Psikolojik Şiddet

- Aldatma

- Hakaret ve Aşağılama

- Kişisel Haklara Tecavüz gibi…

Eğer sorun somutsa ve zarar gördüğünüzün farkındaysanız o ilişkide tartışma protokollerinin bir anlamı yoktur. Noktalanması gereken ilişkiler olduğunu da unutmamalı ve 3 yıldır hayatımda, 5 yıldır hayatımda belki düzelir gibi düşüncelerle kendinizi teselli etmek yerine şiddet gördüğünüz aşağılandığınız ilişkiyi noktalamanın yollarını aramalı ve sonrasını planlamalısınız. Eğer yapamıyorsanız profesyonel bir psikoterapi desteği işinizi kolaylaştırabilir. Sağlıcakla kalın.