Türklerin yetiştirdiği ilk denizci Çaka Bey’dir. Bu bey denizciliği ve gemiciliği çok istemekteydi. Bizans’a esir düştüğü sırada denizciliği ve gemiciliği öğrenmiştir. Bizanstaki iç karışıklıktan yararlanarak Anadolu’ya gelmiş, topladığı insanlarla İzmirde 1081 yılında Çaka Bey devletini kurmuştur. Oluşturduğu küçük donanmasıyla Akdeniz’de faaliyet göstermeye başlamıştır. Bu, Türklerdeki ilk denizcilik çalışmasıdır.

Gıyaseddin Keyhüsrev’in Antalya’yı fethetmesiyle Akdeniz’de Selçuklunun ilk deniz üssü oluşmuştur. İzzettin Keykavus’un Sinop’u almasıyla Karadeniz’de de bir deniz üssü oluşmuştur. Alaaddin Keykubat’ın Alanya’yı almasıyla Alanya’da bir tersane yapılmış, Alanya önemli bir deniz üssü olmuştur.

Alaaddin Keykubat Alanya’da denizin en korunaklı yerinde 1227 yılında Alanya tersanesini yaptırmıştır. Tersane 5 gözlüdür. Her gözün uzunluğu 47metre, eni 7,70 metredir. Her gözden birbirine açılan bölümler vardır. Tersanenin güvenliği için doğusuna Kızılkule, batısına tophane yaptırılmıştır. Tersanenin giriş kısmında sağdaki oda idare odasıdır. Soldaki oda mesciddir. Tersaneye giderken yol üzerinde tersanenin depoları vardır. Tersanenin giriş kapısındaki kitabesi: “minnet Allah’adır. Yüce sultan, büyük hakan, din ve dünyanın ulusu, ülkeler fatihi, emir’ül mümmini’nin iktidar ortağı, Kılıçarslan oğlu Keyhüsrev oğlu Keykubat”. Tersanedeki Minnetullahibaresi sultanın büyüklüğünün yalnız Allah’tan beklentisi olduğunun ifadesidir. İnsanlardan bir şey istersen vermezse üzülürsün, verirse borçlu kalırsın. Allahtan istersen verirse lütfundandır, vermezse hikmetindendir. Tersanenin mescidkısmında Zülfikar vardır. Zülfikar gücü ifade etmektedir. En büyük denizci olan Barbaros’un bayrağında Zülfikar, Hz. Süleyman’ın mührü ve fetih suresi vardır. Zülfikar gücü, Fetih suresi Allah’ın yardımını, Mühr-ü Süleyman ise yelkenlerin rüzgarla dolmasını temsil eder. Hz. Süleyman rüzgara hükmederdi. Selçuklu döneminde bu tersane oldukça faaldi.

1471 yılında Alanya Osmanlılara geçince, Osmanlılar Kırım’dan gemici ve denizciler getirerek Alanya’yı bir liman şehri haline getirmişlerdir. Azak denizi kıyısından getirilen bu aile Alanya’ya ve Türk denizciliğine önemli katkılar yapmıştır. Bu aileye Azaklar denir. Soyadı kanunu çıkınca Azakoğlu soyadını almışlardır.

Türk denziciliğinin zirve noktası Kanuni zamanında Barbaros Hayrettin paşa’nın Kaptan-ı Derya olduğu dönemdir. Barbaros Cezayir’de küçük bir devletin başkanı ve önemli bir denizci idi. Kanuni onu İstanbul’a davet ederek Kaptan-ı Derya yaptı. Barbaros büyük bir insandı. “ben de devlet başkanıyım” demedi. Fedakarlık yaparak Osmanlı’ya katıldı. Kanuni onu hem Cezayir beylerbeyi hem de Kaptan-ı Derya yaptı. Dünya tarihinin en büyük deniz zaferi olan Preveze deniz zaferi onun zamanında kazanıldı. 1538 yılında Papa’nın kışkırtmasıyla Roma Germen İmparatoru Şarlken’in öncülüğünde Portekiz, İspanya, Venedik, Papalık kuvvetlerinden oluşan 60.000 asker 600 gemi ile Osmanlı donanmasına saldırdılar. Osmanlı’nın 122 gemisi ve 20 bin askeri vardı. Barbaros’un güçlü liderliği ve denizciliği sayesinde haçlı donanması bozguna uğradı. Bu zafer dünya denizcilik tarihinin en büyüğüdür. Günümüzde denizcilik günü olarak 27 eylül tarihi kutlanmaktadır (1 Temmuz Kabotaj bayramı farklıdır). Bu zaferden sonra Akdeniz’in tamamında Osmanlı hakimdir. Akif bunu şöyle ifade etmektedir: “Donanma ordu yürürken muzafferen ileri, Özengi öpmeye hasretti garbın elçileri.”

Amerika 1783’te kurulmuştur. 1790 yılında Amerikan gemileri Akdeniz’e açılırken Osmanlıya hem vergi vermiş hem de Osmanlı bayrağı çekerek Akdeniz’e açılabilmişlerdir. Olayın kahramanı Cezayirli Hasan Paşa’dır (Arslanlı Hasan Paşa). Osmanlıların Akdeniz’deki en önemli deniz feneri Alanya’dadır. Bu fener 20 saniyede bir sinyal vererek Akdeniz’deki gemilerin yol almasını sağlamaktadır.

Günümüzde Türk denizciliği ve donanmamız gelişmiştir. Milgem Projesi ile yapılan savaş gemilerimiz, denizaltılarımız, Türkiye’nin gururu olmuştur. Denizlerimiz mavi vatan olarak değerlendirilmiştir. Bu gemiler sayesinde mavi vatan güvendedir. Cumhuriyetin ilanının 100. Yılında İstanbul boğazında önemli bir merasim yapılmıştır. 100 tane savaş gemisi, Anadolu Uçak gemisi öncülüğünde gösteriye katılmıştır. Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında, genel kurmay başkanı, kuvvet komutanları, kılıçlarını çekerek bu gemileri selamlamışlardır. Bu olay düşmana korku, dosta güven vermiştir. Donanmamızın tarihteki güçlü yerini yeniden alması dileğiyle.