Akdeniz'in incisi Alanya ve Karaman’ın en yükseğinde, kendi halinde değerleri içinde saklı kadim ilçesi Sarıveliler... Bu iki değeri birleştiren, onları hem sınır olarak ayıran hem de ortak bir miras olarak karşımıza çıkaran görkemli bir koruyucusu var: Toros Dağları.
Alanya ve Sarıveliler’i ayıran bu sınır, yalnızca haritalarda belirtilen bir konumdan öte yaşamın ta içinde kendine yer bulan büyük bir Kültürün öznesi.Ancak günümüzde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Toros Dağları’nın giderek büyüyen bir sorunu var ki! bu sorun Hem Alanya’yı hem de Sarıveliler’i yakından ilgilendiriyor. İşte bu sorunun adı ‘Torosların Su kaynaklarının hızla azalması’ olarak karşımıza çıkıyor.
Alanya ve Sarıveliler’in yeraltı sularının ana beslenme kaynağı doğrudan Toros Dağları'dır. Bu ortak zemin, jeolojik ve coğrafi bir birlikteliğin en büyük göstergesi.Küresel iklim değişikliği, Alanya ve Sarıveliler’in su kaynağı olan Toroslar'ı doğrudan etkilediği gözlemlenmektedir. Toroslar’daki kar örtüsü, yeraltı sularını yavaş yavaş ve düzenli bir şekilde besleyen en önemli unsurken, bölgede kar yağışının azalması, buna bağlı olarak kar örtüsünün Toroslar’da çok az kalması yeraltı suyu beslenmesinin de azalması anlamına gelmektedir.
Bununla Birlikte; Toroslar’ın, en çok beslediği Alanya Dim Barajı gölünün hem enerji, hem içme, hem de sulama amaçlı kullanılması, (çok amaçlı kullanım) Toroslar’ın Dim Çayı’nı 2025 yılı itibariyle yeterince besleyememesi nedeniyle Dim Barajı gölünün doluluk oranı da yarı yarıya azaltmıştır. Bunun en büyük nedenlerinden biri bilinçsiz su kullanımı olarak karşımıza çıkar. Gelecek yıllarda küresel ısınmanın etkilerinin daha da hissedilmesiyle birlikte bazı tarım ürünlerinin üretilememe riskinin artmasının yanı sıra, Alanya'nın nüfusu ve turizm kapasitesinin sürekli artması aynı zamanda bölgenin, modern tarım teknikleri ile daha fazla suya ihtiyaç duyan bir tarım merkezi haline gelmesi, kısıtlı yeraltı suyu kaynaklarının hızla tükeneceği ve artan su talebinin karşılanmasının zorlanacağı anlamına da gelmektedir.
Toros havzasında bulunan diğer baraj göllerinden Sarıveliler Çevlik Baraj göletinin sadece tarımsal sulamada kullanılması, Ermenek Turkuaz Baraj gölünün sadece enerji ve turizm alanında kullanılması, yer altı kaynak sularına olumsuz etkilerinin şimdilik az olmasına rağmen, gelecekte suyun paylaştırılması konusunda ciddi ekonomik ve sosyal sorunlar yaşanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bununla birlikte Toroslar’daki yer altı sularının azalması ve akabinde su kıtlığı, bölgenin ekonomik alanda lokomotifi olan Alanya, turizmiyle birlikte tropikal meyvelerin üretimi de iklimsel değişimler nedeniyle ciddi tehdit altında kalabilir.
Peki ne yapılırsa Toroslar’ın su kaynaklarının azalması ötelenebilir? Havza bazında su kaynaklarının bütüncül bir planla yönetilmesi. Damlama sulama gibi modern tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması ve halkın su tasarrufu konusunda bilinçlendirilmesi. Turizm tesislerinin ve otellerin yüksek su tüketimi kontrol altına alınması, çok fazla su isteyen tarım ürünlerinin üretilmesinin azaltılması, yeraltı su seviyelerinin ve kalitesinin sürekli olarak izlenmesi. Atık su arıtma ve geri kullanım tesislerinin kurulması, yağmur suyu hasadı gibi yöntemlerin değerlendirilmesi. Bilinçsizce yapılan sondaj çalışmalarının kontrol altına alınması… Bütün bu önlemler Torosları’n su kaynaklarının azalarak tükenmesini öteleyebilir mi?