Doktorlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.
Tabi ki.
Güvenlik güçlerimize.
Polisimize, jandarmamıza.
İtfaiyecilerimize.
Ve bunlara benzer bir sürü mesleği icra eden meslek erbabına da minnettarlığımızı ifade etmemiz ve bunlara karşı gereken saygı ve sevgiyi göstermemiz gerektiğine yürekten inananlardanım.
Güvenlik güçleri, genelde her tür rezilliği sergileyip, suç işlemekten çekinmeyen psikopat suç makineleriyle mücadele etmekteler.
Doktorlarımıza gelince.
Onlar da, her tür bulaşıcı hastalığa yakalanmış vatandaşla muhatap olup, onları iyileştirmek için ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar.
Özellikle.
 Karona virüs süresince, hastalığın önüne geçmek ve hastaları iyi etmek için ellerinden geleni yapıp büyük özveri gösterdiler.
Doktorlara yani sağlıkçılara, saldıran beyinsizlere hayret ediyorum.
Bunlar insan olamaz.
Tabii ki her bir kamu görevlisi içinde, görevini hakkıyla yapan hatta fazlasıyla yerine getirmek için büyük çaba gösteren güler yüzlü sağlıkçılarımız ve doktorlarımız olduğu gibi, kişiliği nedeniyle vatandaşa mesafeli davranıp sadece görevini yerine getirenlerin yanı sıra, kimi mesleklerin zorluğu ve yoğunluğu nedeniyle biraz sert davranışlarda bulunan görevlilerimiz de olabiliyor.
Ama her şeye rağmen, vatandaş olarak, görevlilere karşı her zaman saygılı olmalıyız.
Sağlıkçılarımıza büyük ölçüde hak ettikleri bu övgüleri düzerken.
Öncelikle.
Alanya Tosmur Nazmi Yılmaz Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli aile doktorumuz Sevgi İçöz Gök Hanımefendi yıllardır güler yüzüyle şefkatle eşim ve benim sağlık sorunlarımızla yakından ilgilendiği için kendisine teşekkür etmek istiyorum.
Aynı şekilde.
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Araştırma Hastanesi “ALKÜ” Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aliye Gamze Çalış’tan söz edeceğim.
Seksen yaşımı bitirmeye sayılı günler kaldı.
Bir asra merdiven dayamış bir insan olarak, ömrüm boyunca bu katar insancıl ve sevecen görevlilerle karşılaşmak çok hoş bir şey…
İşin ilginç yanı ise.
Çok yaşlı olduğunuz bir dönemde, son durağa yaklaşırken, böylesine mükemmel görevlilerin bu tutumları insanı çok daha mutlu ediyor.  
Aliye Hanım’ın, bırakın asli görevini yerine getirmesini, güler yüzlülüğünü, bir başka görevlinin, “Bu benim görevim değil” dediği konularda bile, hastaya yardımcı olması insanı ziyadesiyle sevindiriyor.
Tabi ki, Aliye Hanım gibi davranan çok sayıda görevlimiz olduğu da bir gerçek.
Örneğin, 
Şu an için ilk aklıma gelen bazı doktorlarımızdan da söz etmem gerekir.
Hemşerim aynı zamanda beni tam 36 yıl önce ameliyat eden, Prof. Dr. M. Nurettin Sertçelik,  Op. Dr. Meriç Menekşe ve Op. Dr. İsmail Başaran gibi dostları da unutmam mümkün değil.
Bu yönüyle.
Aliye Hanım gibi davranan sağlıkçılarımıza, doktorlarımıza ve tüm kamu görevlilerine en içten duygularımla, minnettarlığımı sunuyorum.