Büyük torunum "Dede sen hiç demokrasi gördün mü ? " diye sorunca. Anlatmak zorun da kaldım.

1950 yılında iktidara gelen Demokrat Pariti'nin ülkeyi  baskı rejimine ve kardeş kavgasına sürüklediği gerekçesi ile Türk Silahlı Kuvvetler içerisinde bir gurup subay ülke yönetimir el koydu

27 Mayıs 1960 İhtilali yapıldığın da ben altı yaşındaydım.İhtilal haberini radyodan öğrendik Köyde evinde radyo sahibi olan 3 ,4 aileden birisiydik.Akşamları bizim evde toplanılır uzun dalgadan  Ankara Radyosunun verdiği haberler dinlenirdi  Köyümüz de çoğunluk DP li olup Adnan Menderes hayranıydı Başbakan Adnan Menderes ile birlikte Dışişleri Bakanı

Fatin Rüştü Zorlu,Maliye Bakanı Hasan Polatkan'nın idam edildikleri haberini yine radyodan öğrendik.

İhtilalin ardından yeni yapılan 1961 Anayasası ile birlikte ülkede özgürlük rüzgarları esmeye başladı.

Ama çok sürmedi ardından ,omuzları bol yıldızlı genareller bir muhtıra vererek (12 Mart1971 ) askeri darbeyi gerçekleştirdiler.Darbenin hemen ardından idam sehpaları kuruldu 68 kuşağının gençlik liderlerinden Deniz Gezmiş ,Hüseyin İnan,Yusuf Aslan kurulan  idam sehpalarına 'Yaşasın Türkiye Halklarının Kardeşliği 'diyerek korkusuzca yürüdüler .Bu idamları durdurmak amacıyla eylem yapan  Mahir Çayan ve arkadaşları (10 kişi)Kızıldere'de kuşatıldıkları bir evde  faşist namluların kurşunları altında  yiğitçe direnerek can verdiler .Yalnız   Ertuğrul Kürkçü samanlıkta sağ olarak ele geçirildi.

   1970 li yıllar Demirel ,Ecevit didişmeleri ile heba olup giderken sokaklar sağ sol çatışması ile kan gölüne dönmüştü .İlan edilen sıkıyönetimler kardeş kanı dökülmesinin önüne geçemiyordu . Askeri darbe açık açık geliyorum diyordu.Demirel ile Ecevit demokrasi adına bir platfom oluşturup yan yana gelemiyorlardı.Derken bir 12 Eylül sabahı  radyodan Hasan Mutlucan'ın davudi sesiyle uyandık "Yine de şahlanıyor aman, Kolbaşının yanında kır atı " .Yine askeri darbe beraberinde getirilen siyasi yasaklar ,kurulan idam sehbaları ,gerçekleştirilen idamlar ....?

1980 ile 1990 yılları yine Özal ,Demirel kavgaları ile geçti.Merkez sağ Çiller ,Yılmaz

kavgaları ile siyasi arenada yerini alırken ,

merkez sol ;Ecevit ,İnönu ,Baykal,kavgaları ile paramparça olmuştu.

Siyasetteki bu boşluğu elbette birileri dolduracaktı .İslami gelenekten gelenler siyaset sahnesinde boy göstermeye başladılar 28 Şubat Askeri Postmodern Darbesi Tayyip Erdoğan ekibimin iktidar olmasında katalizör görevi gördü.

Yolsuzluk,Yoksulluk,Yasaklarla mücadele edeceğiz diye geldiler. Yolsuzluk bataklığına saplandılar.Yoksullaşan insanımız  ,Halk ekmek büfeleri önünde uzun kuyruklar oluştururken ,Semt pazarlarında atılan çöpler arasında yiyecek arayan insanlarla doldu.Cezaevleri tıklım tıklım gazetecilerle ,yazarlarla ,kısaca düşünen insanlarla doldu İnsanımız acaba tutuklanırmıyım korkusuyla kendisini ifade etmekten çekinir oldu .Tek adamlığa evrilen iktidar, iktidarda kalabilme adına yapılan her şeýi mübah görüyor .

Seçimler yaklaştı .Artık Cumhuriyetin demokrasi ile taçlandırma yolunda çok önemli adımlar atılıyor Farklı politik çizgilere sahip altı parti yan yana geldi Cumhuriyet tarihinde bir ilk oluyor farklı çizgilerdeki altı partinin yanyana gelmesi.Sayın Kılıçdaroğlu'uyürekten kutlamak lazım altılı masanın çatısı O nun katkılarıyla oluştu.

Umut doluyum  Tek Adam yönetimine güle güle demek için  sçimleri dört gözle bekliyorum .Ülkem adına ,Torunlarım adına.

Enseyi karartmayalım.