4.Sosyalleşme İlk aylardan itibaren bebeklerin en çok hoşuna giden konulardan biri. Yeni doğan bir bebeğin babasının ve evdeki diğer aile üyelerinin sesini ayırt ettiği saptanmış. Bebeklikten itibaren çocuklar eve gelen misafiri, dışarıya çıkmayı, parkları, gezmeye gitmeyi çok severler. 2 yaş dönemine doğru düzenli oyun gruplarına katılmasını ve arkadaş edinmesinin gelişimsel bir ihtiyaç olduğu ve benliğini tanıyarak insan ilişkileri konusunda bilgi ve deneyim sahibi olmasını sağladığı söyleniyor. Ayrıca akraba ziyaretleri, aile dostlarıyla zaman geçirme, çeşitli aktivitelere katılma, farklı etkinliklere dahil olma çocuk için en büyük doyumlardan bir tanesi olarak düşünülebilir.

5.Duygusal uyarım(acı, neşe vb fark etmez) Biz duygularını anlatmayı seven bir toplumuz. Ancak karşımızdakinin duygularını anlamaya gelince konuyu kısa keseriz. Geçer, bir şey olmaz, boş ver, takma… Bunların hiçbiri duyguların fark edildiği ve anlaşıldığımız anlamına gelmez. Tam tersi yönde bir etkisi vardır. İşte bu nedenle çocuğun duygularını fark ettiğimizi ve anladığımızı ona göstermek belki de çocuk yetiştirmenin en önemli konularından birisi. En önemlisi zor anlarında anladığımızı ifade etmektir. Düştüğünde “acıdı, şu an çok acıyor”, kızdığında “şu an çok kızgınsın” gibi yaklaşımlar gerilimi dağıtacaktır. 2 yaş çocuğunda çok işe yarar. Tabi en az 10 defa aynı cümleyi tekrar etmek gerekebilir.

6.Kendini değerli hissetme: Her çocuk biricik olduğunu bilmek ve hissetmek ister. İstek ve ihtiyaçları ile en kısa zamanda ilgilenme ve gereğini yerine getirmek çocuğun kendini değerli hissetmesinin en önemli nedenlerinden birisi. Çocuk hastalandığında doktora götürmeyi ve iyileşmesi için gerekeni yapmayı ilk örnek olarak gösterebiliriz. Aynı zamanda uzman görüşüne göre; duygularını anladığımızı yansıtmak, onu dinlemek, hata yaptığında veya uygun olmayan bir davranış sergilediğinde gururunu incitmeden onu uyarmak çocuğun kendini gerçekten değerli hissedeceği ve bunu sorgulamaya gerek dahi duymayacağı anlamına geldiği söyleniyor.