Hayat çelme takmayı mı öğretiyor insanlara…

Herkese sunulan hayatlar var kimisi bunu en temiz duygularla yaşıyor, kimisi de neresinden çelme taksam diye uğraşıyor….

Hayat mı kötü, insanlar mı diye düşünmeye ne hacet! Tabi ki insanlar…

Heybesinde kötülük, kin, hırs, kıskançlık biriktiren ve kendisiyle barışık olmayan,kendisini sevmeyen  insanların hayatı güzel yaşaması beklenemez…

Dokunduğu her yeri, her şeyi yakan yıkan insanlar çoğaldı etrafımızda. Başarıyı kıskanan, dost biriktirmiş insanları çekemeyen, güzel bakan gözlere hasetlenen bir dünya insan çevrelemiş etrafımızı…

Ben heybemde iyi dostlar biriktirmekten yanayım…

Tüm sermayem sevdiğim saydığım, en dar anımda koşan insanlar olmuştur…

Hayata çelme takmadım, hayatın bana çelme takmasına izin vermedim. Hayatın bana çelme takmasından hiç korkmadım…

Bir şairin dediği gibi ”senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata… Varsın yara içinde kalsın dizlerim…”

Bu hayatta yaşadığım tecrübelerimle şunu gördüm ki; hayat denilen şey bizim seçimlerimizle de şekilleniyor… Seçimlerimizde yalan, kaypak yollar seçenler tepe taklak oluyor… Er ya da geç!

Hayata çelme takacam diye yalan yanlış işlere bulaşanlar hüsranla biten yol sonlarına razı olmalıdırlar. 

Şunu unutmayın ki hayata çelme takılmaz, takayım derken kendinize çelme takarsınız…

Yaradan akıl  fikir vermiş ama biz kör kuyularda arıyoruz doğruları…

Sinsi olmadan, hayatla savaşmadan, hayata çelme takmaya çalışmadan güzel yaşanılan, doğal ve samimi  hayatlar diliyorum herkese…