Alanya dünyanın en güzel yerleşim yerlerinden birisi ve turizmin gözbebeği bir ilçemizdir! Bunun farkında mıyız, bunun değerini biliyor muyuz? Ülkemize gelen misafirlere kendi kültürümüzü, kendi müziğimizi, aile yaşantımızı, yemeklerimizi doğru  tanıtabiliyor muyuz acaba?14 yıldır Alanya’da yaşıyorum ve  bunları her zaman  kendi içimde sorguluyorum! Benim gibi düşünen birçok insanın da olacağını az çok tahmin ediyorum…

Gözlemlediğim ve bizden olmayan o kadar dengesiz  davranışlar ve  tanıtımlar var ki hangisinden başlayacağımı bilemiyorum!!!

Restoranlarda yemek masalarına çıkıp dans eden garsonlar; hiç bize benzemeyen saç modelleriyle ve giyim kuşamlarıyla servis yapan inanılmaz tipler;safari turu adı altında, yollarda kontrolsüzce yarış yaparak giden üstü açık arazi araçlarına doldurulan ve  çığlıklar atan insanlar; Türk geceleri adı altında yapılan eğlenceler; her yerde ısrarla yabancı müzik okumaya çalışan yerel Türk sanatçılar; turistlerin rahat yürümesine fırsat bırakmayan önlerini kesen, taciz eden çok seviyesiz ve gereksiz samimi  davranan esnaflar ve daha bunun gibi bizi yansıtmayan, Türk kültürünü, yaşayışını, misafirperverliğini ve saygınlığını yansıtmayan davranışlar beni gerçekten çok üzüyor…

Yurtdışında birçok ülkede gördüğüm ve çok kıskandığım, biz neden bu düzeni sağlayamadık dediğim çok şeyler oldu…

Başta trafik düzenini belirtmek istiyorum. İnsanlar çok saygılı ve çok da sabırlılar, korna sesi yok! Işıksız kavşaklar da bile trafik akışı kesintisiz devam ediyor…

Yayalara karşı müthiş bir saygı var, kurallara uymak hususunda herkes son derece özverili ve çok dikkatli davranıyor…

Akşam yemeğe gittiğimiz yerlerde kendi kültürlerine ait olan yemekleri, eğlenceleri ve müzikleri sergiliyorlar! Mesela gittiğim hiçbir yerde Türk müziği dinlemedim…

Müzik ve kültür zenginliği anlamında çok şanslı bir ülkeyiz; yedi ayrı coğrafi bölgede muhteşem farklı zenginlikler yaşayabiliyoruz. Artık dünya ülkeleri çok büyük yarış içerisinde ve turizm de en önemli silahlardan birisi...

Özünden, kültüründen ve dilinden uzaklaşan milletler yok olmaya, bozulmaya mahkûmdur! Yeni nesillere bunları aktarmak, öğretmek hepimizin görevleri arasındadır…

Ayrıca yurtdışında bizdeki kadar her şey dâhil sisteminde çalışan otel olduğunu da düşünmüyorum! Otele girip sadece yiyip içim giden ve dışarıya hiç çıkmayan misafirler olduğunu çok duydum! Başka bir boyutu da bu konsept gereği sunulan bütün gıdaların çok ciddi bir oranda gereksiz israf edilmesi…

Bu şekilde bir pazarlama tekniğiyle belki çok fazla müşteri çekebiliyoruz ama kaliteyi de ciddi oranda düşürdüğümüzü gözlemliyorum.

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, ilçemiz için çok önemli bir fırsattır!Bu üniversitenin kurulmasında çok büyük katkısı olan, çok değerli bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’na  ne kadar teşekkür etsek az kalır. Aynı zamanda üniversitemiz için özveriyle hizmet eden, Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı ve ekibine de başarılı çalışmalarının devamını dileyerek teşekkürlerimi sunuyorum. Yeni açılan birçok fakülte ve bölümleriyle Uluslararası bir üniversite olma yolunda hızla ilerlemektedir. Özellikle Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi ve Turizm Fakültesi olan çok şanslı ve önemli bir ilçe üniversitesidir. Geçtiğimiz eğitim öğretim yılında birçok dünya ülkesinden toplam 167 öğrencimiz Alanya’da yaşamıştır; bu öğrenciler sınavlarla seçilmiş özel öğrencilerdir, her birisini, gönüllü turizm elçisi yapabilmek bizlerin en büyük görevi olmalıdır. Bizim aile yaşantımızı, kültürümüzü, dilimizi, yemeklerimizi ve insanlığımızı onlara tanıtmak ve onları buradan unutamayacakları anılarla göndermek, bize ileriki yıllarda çok büyük katkı sağlayacaktır. Tabi ki bu belirttiğim her şey Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğrencilerimiz için de geçerlidir! Bu yıl toplam 11700 kayıtlı öğrenci Alanya’mızda eğitim gördü ve bu sayı her yıl katlanarak da artacaktır. Şehirdeki yaşayanlar olarak hep öğrencilerin şehre olacak katkısından bahsedilir ve beklentiler ifade edilir! Âmâ ilçemize gelecek çok değerli öğrencilerimizin de beklentilerini göz ardı etmeyelim, lütfen onlara kendi evlatlarımız gibi hassas ve düşünceli davranalım…

Bu gencecik kalplerde güzel bir Hoşseda bırakalım! Kendimiz gibi olalım ve başkalarına özenmeyelim…

Saygılarımla