Köy hayatı tartışmasız çok güzeldir, çünkü her şeyden önce köydeki her şey çok güzel kokar… 

Tarlalar yemyeşil, dört bir tarafta kendiliğinden yetişmiş rengârenk çiçekler… 

Ekmekler odun ateşinde pişiyor, sebzeler bahçeden, tabi ki  henüz şehircilik o köye uğramadıysa eğer!

Oralardaki insanların stres atma  yolları farklı…

Tarlada hasat yapar, bahçe çapalar, akşam birbirine gider çay içer, çocuklar bağ bahçede koşuşturur. Günün yorgunluğu yanaklara al al düşmüştür ve erkenden uyunur. Kendi sütün, kendi peynirin, kendi toprağın…

Şehirde pazar pazar dolaşıp pahalı fiyatlara aldığımız organik gıdalar sofralarında…

Şehirlerde ise;  bütün eğlence merkezleri veya sinema, tiyatro, mağaza, market, pazar, banka, üniversite, bakkal, spor ve güzellik salonları, hastaneler, diskolar ve parklar burada. Mutlu muyuz? Hala arayışlarda mıyız?

Eveeet…

Hayat şehirde de köydeki gibi erken başlıyor ama ne bir kuş sesi ne de bir sabah mahmurluğu… 

Yollar kalabalık, trafik çilesi, insanların birbirine tahammülsüzlüğü ile başlıyor. Oysaki köyde horoz sesi, kuş sesi, kornasız bir sabah karşılıyor sizi…

Şehir hayatı olmadan yapamıyoruz hayat şartları bizleri o tarafa çekiyor. Hızlı yaşayıp hızlı tüketiyoruz. Hız lezzeti alıyor, tadı alıyor elimizden…

Köy ile şehir hayatında çok büyük maddi ve manevi farklılıklar vardır. Çoğu insan şehre, iş ve eğitim umuduyla göç etmektedir. Aslında şehre göç edenlere sorsanız çoğu, köyün şehir yaşamından daha rahat olduğunu söyleyeceklerdir. Köyde komşuluk ilişkileri güçlü olması, şehirde ise her şeyin maddiyata dökülmesi insanların köy yaşantılarını özlemesine neden olmaktadır.

Şehir hayatında her türlü şeye ulaşım kolay…

Köy hayatında tabi ki de zor…

Hastaneler, konforlu muayene şartlarına ulaşmak çok kolay…

Bir an önce her şeye ulaşmalıyız çünkü stresimiz çok, hastalık çok tahammülümüz az…

Köy insanın stresi yok, kendini dinlemeye fırsatı çok.

Hayat herkesi bir tarafa savurmuş koşuşturma içine atmıştır…

Kimine göre şehir kimine göre köy kokusu güzeldir…

Her iki hayatında güzelliklerinin olmasıyla birlikte köylerimizin masumane taraflarını, kokusunu, birlik ve beraberlik duygularını koruyarak, çevremizi yaşadığımız ortamları yapaylaştırmadan, az mimari, çok doğa diyerek saygı ve sevgilerimi sunuyorum…