1.GÜN: Bugün sık sık yaşanan tren kazalarına karşı Devlet Demir Yolları Genel Müdürü, Müdür Yardımcısı, birim amirleri, şefler Ankara Garı’nda toplandık. Halkın da katılımıyla bir hayli kalabalık oluştu. Dualar eşliğinde iki tane kıvırcık koyunu tren raylarının üzerine yatırıp kurban niyetine kestik. Akıtılan kan orada bulunan personelin alnına işaret parmağı yardımıyla sürüldü. Kurbanın kanından artanın bir kısmı garda bulunan vagonların kapılarına bolca boca edildi. Kurban etinin kavurması yapılarak katılımcılara ikram edildi. Kıvırcık koyunun etinden olsa gerek ,kavurma bir hayli lezizdi.
Bu ara naçizane fikrimi söyledim. “Vagonlara, Maşallah, Allah korusun gibi levhalar asarsak, bu levhalar sayesinde tren kazalarının sıfır noktasına kadar gerileyebileceğini" belirttim. Bunları söyleyince orada toplanan kalabalık beni alkışladı. Genel Müdür ise teşekkür etti. 
2.GÜN: Şeyhimi ziyarete gittim. Huzuruna varınca elini öpüp, eteğine yüz sürdüm. Şeyhim sır odasında yalnızdı. İzin alıp, geçip karşısına oturdum. Uzun uzun anlatmaya başladı. Her ne kadar "Bademleme" konusuna gelecek diye korktuysam da, o konulara hiç girmedi. Aynalı Cami’de imamlık yaptığı sırada Allah ile konuşup depremi nasıl önlediğini anlattı. "Sipil Dağı’ndan Manisa üzerine çöktü siyah bulut şeklinde ben istemedim. İkinci defa yine hücum etti, ben yine istemedim. Üçüncü defa yine hücum edince Rabbime, depremin doğuya gitmesini istedim." Şeyhim o gün Manisa'yı depremden nasıl kurtardığını uzun uzun anlattı.
Sohbet bitiminde izin isteyerek huzurundan ayrıldım. Ayrılırken tekrar elini öpüp eteğine yüz sürerek hayır dualarını da almayı ihmal etmedim.
3.GÜN: Nuh Tufanı ile ilgili sunumu izlemek için konferans salonuna gittim. Konferans salonunda yerimi aldım. Konuşmacılar  Dinler Tarihi konusunda uzman Prof. Dr. Ömer Faruk, diğer konuşmacı Deniz Bilimleri Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Numune. Moderatör, Pelin Tek.
Dinleyiciler arasından bir hanım, "Hocam Nuh Peygamber, Tufan sonrası suların çekilip çekilmediğini anlamak için güvercin  uçurdu. Güvercin bir süre sonra ağzında zeytin dalı ile döndü. Zeytin dalı Kudüs’teki Zeytin Dağı’ndan mı geldi?"
Soruya Deniz Bilimleri Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Numune, "Nuh Tufanı sonrası gemiden güvercin gönderilmemiştir. Efendim, ileri teknoloji varken niye güvercin göndersinler ki? Gemiden İnsansız Hava Aracı (İHA) gönderildiğini" ifade eden Deniz Bilimleri Öğretim Üyesi Yavuz Numune devamında, "Gemiye binmeyen oğlu Kenan 400 metreyi bulan dalgalar arasında boğuşurken,  Nuh Peygamber son defa oğlunu cep telefonundan arayarak, “Oğlum Kenan, ne olur gemiye bin inanmayanlardan olma” dediğini. Oğul Kenan ise, cep telefonundan verdiği cevapta, “Baba boşuna ısrar etme dedikten sonra dev dalgalar arasında boğulup gitti" dedikten sonra, Sayın Öğretim Üyesi, "O günün ileri teknolojisi ile dev dalgalara dayanıklı çelikten bir gemi inşa ettiğini” anlattı. 
Konferans salonundan ayrılırken kafam bir hayli karışıktı.
4.GÜN: Bugün evden çıkmadım. Bütün günümü televizyon kanalları arasında gezinerek geçirdim. Kanallar arasında dolaşırken neler yaşadığımı isterseniz gelecek çarşamba köşe yazımda anlatayım.
Gülücükler yüzünüzden hiç ama hiç eksilmesin.