Kolay bir şekilde kilolarından kurtulmak isteyeler kilo verme süreçlerini hızlandırmak amacıyla çok düşük kalorili bilinçsiz diyet listeleri uygulayabilmektedir. Bilinçsiz yapılan diyet listeleri genellikle kulaktan dolma bilgilerden, internetten alınan şok diyet listelerinden ya da bir başkası için yazılan ve kalori miktarı kişiye uygun olmayan listelerden oluşmaktadır.
Şok diyet olarak sık tercih edilen yöntemlerden biri yağ ve karbonhidratı tamamen hayattan çıkarmaya çalışmaktır. Uzun süre karbonhidrat tüketmeyen kişilerin metabolizması, yeterli yağ alınmaması durumunda gerekli enerjiyi kasları kullanarak elde etmeye başlar. Bu uzun vadede kas kaybı anlamına gelir ve beraberinde vücuttan su da atılır. Yani vücudun kaybettiği yağ değil, kas ve sudur.
Uzun süreli açlık sonrasında vücutta yaşanan ani su kaybı; halsizlik, tansiyon düşüklüğü ve baş dönmesine neden olmaktadır. Bu da beraberinde ciddi baş ağrıları ve konsantrasyon bozukluklarını getirir. Midede yanma ve gastrit problemleri yine açlıkla ortaya çıkan rahatsızlıkların başında gelir.
Sadece su içmeye yönelik hızlı zayıflamayı hedefleyen diyetler su zehirlenmesine neden olarak beraberinde hafıza kaybını da getirebilir.
Düzensiz olarak şok diyet programları ile zayıflayan kişiler kalıcı beslenme alışkanlıkları kazanamadıkları için verdikleri kiloyu fazlası ile geri alır. Bu durum özellikle pankreasın normal çalışma düzenini bozup insülin hormonunda duyarlılığa neden olur. Metabolizmada insülin direnci gelişirse, bilin ki kilo vermeniz bir sabır savaşına dönüşür.
Özellikle içeriği bilinmeyen birtakım bitkisel zayıflama çayları, besin destekleri, çok düşük kalorili dengesiz diyetler vücuttaki su ve kas kütlesinde hızlı kayıplara neden olarak tartıda sizi mutlu etse bile gerçekte kilo kaybı olarak değerlendirilmez. Kas kütlesinden en çabuk etkilenen organ kalptir. Hızlı kilo verme sonucu kalp ritminde bozulmalar, ani kalp krizleri ve ölüme neden olabilir. Kilo verirken asıl olan vücut yağ dokusundan kaybın olması. Vücutta yağ dokusu kaslara göre daha fazla hacimde yer kaplar. Bu nedenle rakamlara değil, yağ kayıplarına odaklanmak gerekir.
Şok diyet yerine metabolizmayı harekete geçirmek için başka yöntemler deneyin. Renklere, şekillere, isimlere ve inanılması güç vaatlere aldanmayın. Kilo vermenin ve verilen kilonun korunmasının ciddi ve önemli bir iş olduğunu unutmayın. Fazla kilo ciddi bir problemdir ve şok diyetler gibi 2-3 günlük bir kandırmacayla asla çözülemeyeceğini kabul edin.
Sabırlı olun, acele etmeyin. Amacınız yağdan kaybetmek ve başarınızın uzun süre korunabilmesi olmalıdır.