Seçimler yaklaşsa da Alanya gerçekten sessizce gemisini yürütüyor gibi. Seçimlere 3 kez katıldım ve siyasetin kirli yüzüyle tanışma şanssızlığını yaşamış bir bayan olarak rahatça yazıyorum. Birincisi İbradı Belediye Başkan Adaylığı. Gezmediğim köy, dağ bayır kalmadı. Gerçekten çok zorlu bir kış, kar, buz çalışmalarımı hiç aksatmadım. İnanın insan büyük bir haz ile çalışıyor. Ben siyasette önce halkı düşünüyordum. Genelde bütün siyasetçiler aynı sözü söyler, ”Sizin için çalışacağım der.” Benim şahsi düşüncem ise, o koltuğa oturup, halkı düşünenler maalesef çok az oluyor.

İbradı da yoğun bir çalışmadan sonra seçime 2-3 gün kala MHP İbradı yönetiminde olan arkadaşları, AKP bayrakları ile AKP araba konvoyunda gördüm. Bu da içinizi çok acıtıyor. Maddi ve manevi, canla başla çalışıyorsunuz tam her şey yolunda gidiyor ama son gece ne oluyorsa oluyor, seçimi kaybediyorsunuz. Ne olduğunu söylentilerden de anlıyorsunuz. Seçimden sonra sayın Bahçeli beyefendi ile görüştüm, takdir ettiler ve İbradı İlçe Başkanlığını uygun gördüler, ödüllendirdiler. Sayın bakanım Yaşar Okuyan ve eşinin desteklerini unutamam. Birkaç ay sürdürdüm ama çalışma yok faaliyet yok, hani bir de kadınsınız ya, fazla tınan yok. Hem faaliyet yok, toplantıları umursamıyorlardı. İstifa ettim.

2011’de Akdeniz Bölgesinden milletvekili adayı oldum. Kaş'tan Gazipaşa’ya kadar, ulaşabildiğim her yere gittim. Bu çalışmada hiç kolay olmadı, Tv programları, halkla buluşma, koşuşturma, öyle anlarım oldu ki, ayakkabılarımı çıkarıp yalın ayak yürüdüm.Tabanlarım su toplamıştı. Bana asistanlık yapan kızımız Nida'yı da çok yordum, biliyorum dilerim hakkını helal etmiştir. Akşamları otelimize döndüğümüzde bir müddet yorgunluktan uyuyamıyorduk. Kemer’de bir gazeteci arkadaş bana görüşlerini aktarırken, tek kişilik ordu gibi gördüm sizi demişti, unutamam. Arkamda bir parti yoktu, büyük bir kalabalık yoktu ama kendime güvenim ve içtenliğim, dürüstlüğümü en büyük sermayemdi.

Büyük bir özveri idi yaşadıklarımız, sonuç yine kazanamadım. Ama eminim gezdiğim yerlerde kalpleri kazandım. Tecrübemin arttığını, partilerin öbür yüzünü.

2014 de artık iyice siyaset tanıma fırsatım oldu. Siyaset konusunda olgunlaşmış hissediyordum ama siyasete girmeyi düşünmüyordum. Partilerden gelen teklifleri hep geri çevirdim. Ne oldu ise bir gün kapımın önünde ayağım kaydı ve düştüm. O günde Vatan Partisi’nden gelen yoğun istek (İlçe başkanından) üzerine Konaklı’da bir pastanede bir kahve içmeyi kabul ettim ama siyasete girmeyi yine düşünmediğimi söylemiştim, başkanda bir görüşelim lütfen diye ısrar etmişti. (DEVAMI YARIN)