Pandemi yani Korona virüs salgını yüzünden iki yıldır. 
Maske, mesafe, hijyen sloganı ile yatıp kalktık.
Hala da korkudan yatıp kalkmaya devam ediyoruz.
Kimimiz bu belayı zor, kimimiz de fazla zorlanmadan atlatırken, kimi hastalarımız da hayatlarını kaybetti.
Aşı olanların büyük bir çoğunluğunun bu belayla muhatap olmadığını rahatlıkla iddia edebiliriz. 
İki yıldır cadde ve sokaklarda maske ile dolaşmamız bir yana, evimizde bile üç beş dostla bir araya geldiğimizde de maske takarken, gelen misafirlerimize, dost ve akrabalarımıza dikkatli yaklaşıyor, sarmaş dolaş olmayı bırakın, toka etmekten bile kaçınıyoruz.
Gözle görülmeyecek kadar küçük bir virüsün bu denli büyük can kayıplarına neden olması ve de bu kadar hızlı bir biçimde dünyaya yayılabilmesi akıl alacak gibi değil.
Böylesine tehlikeli salgın bir hastalığa karşı tüm yetkililer maske, mesafe ve hijyene dikkat etmemiz uyarılarında bulunurlarken, aşının önemini de sürekli tekrarladıkları halde, kimi beyinsizlerin aşıya karşı çıkmasını anlayışla karşılayabiliriz ama bir sürü insanının toplu olarak aşıya karşı çıkmalarını, inanın anlamakta zorlanıyorum.
Bu ülkede, insan sağlığı gibi çok önemli bir konuda aşıya karşı çıkarak, kitlesel olarak eylem yapan beyinsizlerin bulunmasının bile düşündürücü olduğunu, hatta bu konuda kaygı duymamız gerektiğini rahatlıkla iddia edebilirim.