Eğer değerlerini, erdemlerini, kalbini, insanca kullanırsa, merhametini yanında taşırsa, yeryüzünün en değerli en kıymetli varlığı insandır, bunun böyle olduğunu Aziz Allah, Aziz kitabında anlatır. “Biz insanı en güzel şekilde yaratık” der...

İnsan en güzeldir doğru, en güzel yaratılandır doğru... Ama insan yaratıldığı gibi temiz kalırsa, insan insani yanlarına ihanet etmezse, kalbine ihanet etmezse, aklına ihanet etmezse, eline, ayağına, kulağına ihanet etmezse...

Sevgisine, aşkına ihanet etmezse, dinine, imanına, kitabına ve kendine ihanet etmezse yeryüzünün en kıymetli varlığı insandır...

Ne yazık günümüz insanı en çok kendine ihanet etti ve çoğu bunu bile bile yaptı, yapmaya devam ediyor... İnsanımızın çoğunun insan kalma diye bir düşüncesi yok, üzgünüm bunu söylediğim için...

Ve sonucu hepimiz görüyoruz da sesimizi çıkarmıyoruz... Şehirlerin sokakları, yollar bu zavallılarla dolu, ne yaptığı, nasıl yaşadığı, ne yediği, ne içtiği belli olmayanlar...

Ne sevgi umurlarında ne aşk, ne din ile bir alakaları, ne Allah kokusu taşıyorlar ne haram, helal bilinçleri var...

Ve bunların her biri, yine bizden birinin ya akrabası, ya yakını ya, kardeşi, ya eniştesi, ya bir başka yakını...

Başa dönersek kendini hor kullanmaya ey insan, kendini dünyanın esiri, kölesi yapma, kendi efendileri, partilerin, parti başkanlarının uşağı yapma ve onları övme, yalanlarına, talanlarına, haramlarına ortak olma  ne olur...

Kalbini hor kullanma, olur olmaz herkese yer olmasın kalbinde, kalbin bir iyilik yurdu olsun, merhamet yurdu olsun ve sadece hayır düşünen bir kalbin olsun...

Yoksul insanları, onların ne yiyip ne içtiklerini düşünen, hele bu oruç günlerinde, nasıl iftar yaptıklarını, nasıl sahur yaptıklarını düşün, insan olmanın farzlarındandır bu düşünce şekli...

Özellikle kulaklarını hor kullanma, her duyduğuna kulak asma, kulak asma özellikle yalan söylediklerini bildiklerini...

Mesela, mesela siyaset adına partilerini önemsemek adına konuşanların konuşmalarına kulak asıp kulağını hor kullanma, unutma öteki dünyada insanların bütün azaları kendinden şikâyetçi olacak, mesela kulağın “Bu kişi var ya Rabbim bu kişi, beni olur olmaz yerde kullandı” diye şikâyetçi olacak. Aslında bunu sen daha önceleri duydun kimi hocalardan...

Şimdi sen bilmiyor musun, günümüz siyaset insanlarının, günümüz partilerinin konuşurken yalan konuştuklarını? Bilmiyor musun gücü, makamı eline geçirenlerin önce kendi servetlerini çoğalttıklarını?

Bu oruç günlerinde daha çok söyletme beni...

Sana demeye çalıştığım dünyanın pis işleri için kendini yıpratma, kalbini yıpratma, yıpratma Allah inancını... Kendine sahip çık. Kalbine, eline, kulağına, ayağına sahip çık…

Çık da, öteki dünyada bari yüzün aydınlık olsun... Sen nasıl anlarsan anla, bu kardeşçe bir tavsiye, kardeşçe bir bilgilendirme...

Allah’ın selamı, selameti üstüne olsun...