İnsan yorulunca kendin başka çıkış  yolları başka teselliler arıyor, çünkü bu düzen bu sistem siyasi partiler saçma saçma demeçler, kendilerini kurtarıcı gibi gören insanlardan bunalıyor insan...
Bazıları dine ve kıyametin kopacağına, o gün herkesin bir hesabı olacağına, haklının haksızdan hakkını alacağına inanıyoruz...Hani diyorum kıyamet kopsa da, birileriyle bir hesaplaşsak, kendilerini kurtarıcı sananlarla, insanı ciddiye almayan yöneticilerle milletin parasını harman edenlerle bir hesaplaşsak, hesaplaşsa insanlar birbirleriyle... Denir ki o gün her şey çok değişecek, kimsenin tahmin etmediği şeyler olacak o gün... Ben demiyorum yerlerin göklerin insanların dağların denizlerin kuşların sonra cennetin cehennemin de sahibi olan Aziz Allah söylüyor, ister inan ister inanma, ama öyle bir gün gelecek...

Kimileri çok sevinecek o gün, çok feryat edecek kimileri...
Dizini dövme diye bir söz var ya, en çok orada olacak diz dövmeler...
Saçını sakalını yolanlar...
Gömleklerini yırtmalar..
Bu ne hal diyenlerin çokluğu...

İnamdık iman ettik en güzel adalet orada tecelli edecek... Zerre miktarı alacaklı alacak hakkını, zerre miktarı zulme uğrayan da...

Orada kimseye torpil yapılmayacağını söylüyor, kıyametin de sahibi olan Allah...
Ne para, ne servet ne makam ne mevki, ne yazarlık ne şairlik...
Ne bakanlık ne vekillik, ne Belediye başkanlığı parti başkanlığı....
Dernek vakıf sahibi olmak...
On kere hacca gitme...
Yüz kere umre yapma...
İmamlık müftülük...
Diyanet işleri başkanlığı...
Şeyhlik...
Ağabeylik...
Büyük servet sahibi olmak...
Asla sökmeyecek orada, ben demiyorum asıl söz sahibi Allah diyor...

Neyse
Hak sahibi değilsen, adalet sahibi değilsen, mazlumların yoksulların hakkını gözetmeyenlerin vay haline denir, o gün için.

İyi ki o gün var...

İnsana iyi geliyor, böyle teselli olmak...