"Yaşasın Kral" diye bağıran bir Papağan idama mahkum edilir. İdam cezasını gerçekleştirmek için kümese konulan papağan, rengârenk tüyleri ile horozun ilgisini çeker. Horoz kanat çırparak,  papağana doğru hızlı bir hamle yapınca Papağan,  "Op dedik, ne oluyor dur bakalım, biz buraya orospuluktan düşmedik, siyaseten düştük" der. 
Papağan kümeste idam edileceği günü beklerken, sahibinin de yardımıyla "Yaşasın Cumhuriyet" diye bağırmayı öğrenir. Başını giyotine vermekten kurtulur. 

Yıl 1474.  İsviçre'de bir horoz yumurtlar. Bu olayı duyan halk olayı pek hayra yorumlamaz. Kıyamet alametlerinin bir göstergesi gibi yorumlanır. Horoz Engizisyon mahkemelerinde yargılanıp ölüme mahkum edilir. Horoz papazlar tarafından yakılarak cezası infaz edilir. 

Dana ile cinsel ilişkiye giren zoofili hastası bir adam, dana ile birlikte yakılarak cezası infaz edilir. Burada dananın suçu ne? Yıl 1864. Bir kız çocuğu sokakta oynadığı sırada bir domuzun saldırısına uğrar. Bu saldırı anında domuz kızın her iki kulağını yer. Domuz yargılanır. Suçlu bulunan domuz idam cezasına mahkum edilir. Temyizi falan yoktur. Hemen o gün cezası infaz edilir . 

Yine 1864 yılında Avrupa'da yaşanan bir olay. Arı sokmasına karşı alerjisi olan bir adamı arı sokar. Adam biraz sonra fenalaşarak ölür. Adamın ailesi olayı mahkemeye taşır. Mahkeme kararı ile arının geldiği kovan tespit edilerek, tüm kovan dumana verilerek kovandaki tüm arılar öldürülür.  

Toplu katliam yapmak insanın güdüsünde var. Yoksa tarih boyunca yapılan toplu katliamlar niye ki? Gelelim Osmanlı'da 3. Murad döneminde yaşanan maymunların idamına. Sözü tarihçi Reşad Ekrem Koçu'ya bırakalım: "Eskiden yelken ve kürek gemiciliğinde, gemilerde talimli birkaç maymun bulunurdu. Bunlar açık denizlerde gemilerin direklerine tırmanarak, korsan gözcülüğü yaparlardı. Ufukta bir gemi gördükleri zaman bağırarak haber verirlerdi." İstanbul'da limana yakın dükkanlarda gemi levazımatı satan dükkanların yanında sıra sıra korsan veya tüccar gemileri için yetiştirilmiş, eğitimli maymun satan dükkanlar da vardı. 3. Murad'ın Hocası Abdülkerim Efendi gayet tutucu, asabi,  padişaha güvenerek her istediğini, aklına geleni yapabilen bir adamdı. Ağzı laf yapar, vaazlarında dinleyenlerin göz yaşları ile cami sel baskınına uğramış gibi olurdu. Bir gün Abdülkerim Hoca Efendi bir yerde "Maymunlar fuhuşa alet olur" diye okumuştu. Buna çok sinirlenen Abdülkerim Hoca Efendi arkasına topladığı binlerce kişi ile maymuncu dükkanlarını basmış, ne kadar maymun varsa oradaki ağaçlara asarak idam ettirmişti.  Bu olaydan sonra Hoca Abdülkerim, "Maymunkeş" lakabıyla anılmaya başladı. 

Bu haftaki köşemde sizlerle tarihteki garip hayvan idamları ile ilgili birkaç anekdotu paylaşmak istedim. Umarım zevkle okumuşsunuzdur. Yüzünüzden gülücükler hiç ama hiç eksilmesin.